Tenkis Davası
Tenkis davası, miras hukukunda saklı pay sahibi mirasçıların haklarını koruma amacı taşıyan bir dava türüdür. Türk Medeni Kanunu’na (TMK) göre miras bırakıcı, tasarruf yetkisini kanunla belirlenen sınırlar dahilinde kullanabilir. Ancak, saklı pay sahibi mirasçıların haklarını ihlal edecek ölüm halinde tasarrufların yapılması durumunda, tenkis davası açılabilir.
Tenkis davasının konusu, mirasbırakanın saklı paya tecavüz eden tasarruflarının bu tecavüz oranında indirilmesi ve indirilen kısmın saklı pay sahibi mirasçıya özgülenmesidir.
- Tenkis Davasının Hukuki Dayanağı
Tenkis davasının hukuki dayanağı,, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu‘nun 560 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. TMK’ya göre, ölüm halinde saklı pay sahibi mirasçıların haklarını aşan tasarruflar öncelikle saklı pay sahibinin talepleri doğrultusunda tenkis edilir.
- Saklı Pay Sahibi Mirasçılar
Saklı pay sahibi mirasçılar TMK’ya göre şu kişilerdir:
Altsoy (evlatlar ve torunlar)
Ana ve baba
Sağ kalan eş
Miras bırakıcı, mirasçıların saklı paylarını ihlal edecek şekilde bağış, vasiyetname veya miras sözleşmesi ile tasarrufta bulunursa, bu tasarruflar tenkise tabidir.
- Tenkis Davasının Tarafları
A. Davacı
Tenkis davası, somut olayın özelliklerine göre, saklı pay sahibi mirasçılar veya alacaklılar tarafından açılır. Buna karşılık, vasiyeti yerine getirme görevlisi (tenfiz memuru) ile mirası resmen yönetmekle görevlendirilmiş kişiler tenkis davası açamazlar. Miras şirketine atanan temsilcinin de böyle bir davayı açması mümkün değildir.
A.1. Saklı Pay Sahibi Mirasçılar
Tenkis davası, öncelikle saklı pay sahibi mirasçılar tarafından açılır. Ancak, tenkis davası açabilmesi için, saklı pay sahibi bir mirasçı;
- Mirasbırakanın ölümü anında mirasçı sıfatına sahip bulunmalıdır. Mirastan feragat, mirasçılıktan çıkarma (iskat), mirastan yoksunluk (mahrumiyet) veya mirası ret sebeplerinden biri yüzünden mirasçı sıfatını kazanamamış olanlar tenkis davası açamazlar.
- Mirasbırakanın tasarrufu yüzünden saklı payını elde edememiş olmalıdır. Zira, miras dışı bir yolla da olsa saklı payını elde eden mirasçı tenkis davası açamaz.
Saklı paylarını elde edemeyen mirasçılar tenkis davasını birlikte veya ayrı ayrı açabilirler. Yani, bunlar arasında tenkis davası açma bakımından zorunlu dava arkadaşlığı yoktur. Ayrı ayrı açılan davalar birleştirilir. Tenkis davasının küçük veya kısıtlı adına kanunî temsilci tarafından açılması da mümkündür.
Tenkis davası açma hakkını kazanmış saklı pay sahibi bir mirasçı davasını açamadan ölürse, kendi mirasçıları, saklı pay sahibi olmaları gerekmeksizin, tenkis davasını açabilirler. Zira, böyle bir durumda tenkis davası açma hakkı da kendi mirasbırakanlarının terekesinin aktifinde yer alan bir kıymet olarak miras yoluyla onlara intikal etmiş sayılır. Aynı esas, açılmış bir davanın sürdürülmesi bakımından da evleviyetle geçerlidir. Buna karşılık, tenkis talebi hakki, mirasçının şahsına bağlı bir hak olduğu için, bir başkasına devir ve temlik edilemez. Dolayısıyla, lehine temlik yapılan kişi ilke olarak kendi adına tenkis davası açamaz.
Saklı pay sahipleri ve saklı pay oranlarının tespiti için Mirasta Saklı Pay ve Saklı Pay Oranları makalemizi ziyaret edebilirsiniz.
A.2. Alacaklılar
Aşağıdaki şartların mevcudiyeti hâlinde, ödeme güçlüğüne (acze) düşmüş saklı pay sahibi bir mirasçının alacaklıları ve iflâs masası da tenkis davası açabilir.
Mirasbırakan, sağlararası veya ölüme bağlı tasarruflarıyla (teberrularıyla) borçlu mirasçının saklı payını ihlal etmiş olmalıdır.
Alacaklılar, saklı pay sahibi mirasçıya karşı mirasın geçtiği tarih itibarıyla borç ödemeden aciz vesikasına veya iflas kararına sahip bulunmalıdırlar. Aciz vesikası miras açıldıktan sonra alınmışsa, borçlu mirasçı aleyhine mahkeme kararı ve icra takibi daha önce gerçekleşmiş olsa bile alacaklı tenkis davası açamaz.
İflas dairesi veya diğer alacaklılar tarafından borçlu saklı pay sahibi mirasçıya tenkis davası açması için bir ihtarda bulunulmuş olmalıdır. İhtarın geçerliliği herhangi bir şekle tabi değildir. Ancak, ispat kolaylığı açısından resmî şekilde (noter aracılığıyla) veya en azından yazılı olarak yapılması tavsiye edilebilir.
Borçlu saklı pay sahibi mirasçıya yapılan bu ihtar sonuçsuz (semeresiz) kalmış olmalıdır. Aksi takdirde, yani saklı pay sahibi daha önceden veya ihtar üzerine tenkis davası açmışsa, artık iflâs idaresi veya alacaklılar tenkis davası açamazlar.
B. Davalı
Tenkis davasında davalı, mirasbırakanın tenkise tabi ölüme bağlı veya sağlararası tasarrufundan yararlanan (hak elde etmiş) kişi veya kişilerdir. Bunlar, kanunî veya atanmış mirasçı olabilecekleri gibi, vasiyet alacaklısı veya tenkise tabi sağlararası kazandırma elde etmiş üçüncü bir kişi de olabilirler. Lehdarların sayısı birden fazla ise, örneğin bir eşya aynı ölüme bağlı tasarrufla üç kişiye vasiyet edilmişse, tenkis davasında hepsi hasım gösterilmelidir.
Davalı ölmüşse, süresi içinde olmak kaydıyla, mirasçılarına karşı da dava açılabilir; devam eden dava onlara karşı sürdürülebilir.
Davalı, tenkise konu teşkil eden şeyi üçüncü bir kişiye temlik edebilir. Böyle bir durumda, temlik sırf tenkis davasının sonuçlarından kaçınmak maksadıyla (kötüniyetle, muvazaalı veya inançlı bir temlikle) yapılmış ise, tenkis talebi üçüncü kişiye karşı da ileri sürülebilir. Şüphesiz, burada birinci derecede önem taşıyan husus devralanın kötüniyetidir. Yoksa, devreden kötüniyetli bile olsa, devralan bunu bilmiyor ve bilmesi gerekmiyorsa artık iyiniyetin korunması esasının bir gereği olarak ona karşı dava açılamaz.
- Yetkili ve Görevli Mahkeme
Tenkis davası mirasbırakanın son yerleşim yeri (ikametgahı) mahkemesinde açılır.
Tenkis davasında görevli mahkeme ise asliye hukuk mahkemeleridir.
- Davanın Açılabileceği Süre
Tenkis davasında zamanaşımı süresi TMK m. 571’e göre belirlenmiştir. Buna göre, mirasçılar, tasarrufun kendilerine bildirildiği tarihten itibaren 1 yıl içinde ve her halükte mirasın açılmasından itibaren 10 yıl içinde tenkis davasını açmalıdır.
Bir yıllık süre, saklı pay sahibi mirasçının mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlararası tasarrufu ile saklı payına tecavüz edildiğini (saklı payının zedelendiğini) öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Ancak, tecavüz mirasbırakanın sağlığında öğrenilmişse, süre doğal olarak mirasbırakanın ölümünden itibaren işler. Her mirasçının öğrenmesi diğerinden bağımsızdır. Bu nedenle, bir mirasçının süreyi kaçırması diğer mirasçıları olumsuz yönde etkilemez. Küçüklerde ise kanunî temsilcinin öğrenmesi önemlidir.
On yıllık süre, vasiyet yoluyla yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarda vasiyetnamenin açıldığı, miras sözleşmesiyle yapılmış ölüme bağlı tasarruflarda da mirasbırakanın ölümü (mirasın açılması) tarihinden itibaren işler. Mirasbırakanın tenkise tabi sağlararası tasarrufları için de on yıllık süre mirasbırakanın ölümünden itibaren işler.
- Tenkiste Sıra
Tenkiste sıra açısından, ölüme bağlı tasarruflar ile sağlararası tasarruflar arasında fark vardır. Zira, önce ölüme bağlı tasarrufların tenkisi yapılır. Ölüme bağlı tasarrufların tenkisine rağmen saklı paylar sağlanamazsa, ancak o zaman sağlararası kazandırmaların tenkisine gidilir. Önce ölüme bağlı tasarrufların tenkis edilmesinin sebebi, bunların henüz terekeden çıkmamış olmaları ve saklı payların zedelenmesine sağlararası tasarruflara nazaran daha önce yol açmalarıdır.
Şu hâlde, tenkiste sıra aşağıdaki gibi olacaktır:
- Mirasçılar veya üçüncü kişiler lehine yapılmış ölüme bağlı tasarrufların tenkisi.
- Mirasçılar veya üçüncü kişiler lehine yapılmış sağlararası kazandırmaların tenkisi.
- Kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernekler ve vakıflar lehine yapılmış ölüme bağlı tasarruflar ile sağlararası kazandırmaların tenkisi.
7. Tenkisin Hükmü
Tenkis davası sonucunda verilen karar hem yenilik doğurucu nitelik taşır, hem de mirasbırakanın ölüm anına kadar geriye etkili sonuçlar doğurur. Ayrıca, tenkis kararı sadece taraflar arasında etkili olur. Tenkis davası açmamış saklı pay sahibi mirasçılar karardan yararlanamayacakları gibi, aleyhine dava açılmamış lehdarlar da karardan etkilenmezler.
Bunun dışında, tenkisin hükmü (geri verme yükümlülüğünün kapsamı) , ölüme bağlı tasarruflarla sağlararası tasarruflarda farklı şekilde ortaya çıkar:
A. Ölüme Bağlı Tasarruflarda
Ölüme bağlı tasarruf henüz yerine getirilmemişse sorun yoktur. İfa talebine muhatap olan saklı pay sahibi mirasçı, tenkis davası açma süresini kaçırmış bile olsa, her zaman için tenkis def’ini ileri sürebili.
Buna karşılık, ölüme bağlı tasarruf yerine getirilmişse, iade için açılacak dava lehdarın miras ortaklığına dahil olup olmamasına göre değişir:
Lehdar miras ortaklığına dahil ise, ona karşı paylaşma (taksim davası) açılır ve iade borcunun kapsamı buna göre belirlenir.
Lehdar miras ortaklığına dahil değilse, miras sebebiyle istihkak davası açılır ve iade borcunun kapsamı zilyetlikte geri verme borcunu düzenleyen hükümler çerçevesinde belirlenir.
B. Sağlararası Kazandırmalarda
Davalı iyiniyetli ise, sadece mirasın geçmesi anında kazandırmadan elinde kalmış olanı geri vermekle yükümlüdür. Aldığı şeyin yok olmasından veya hasara uğramasından sorumlu değildir. Ancak, bu håller nedeniyle bir ikame değer elde etmişse, söz konusu değerden elinde kalanları da geri vermek zorundadır.
Davalı kötüniyetli ise, iyiniyetli olmayan (kötüniyetli) zilyedin geri verme borcuna ilişkin hükümlere göre sorumlu olur. Bu nedenle, o, söz konusu kazandırma yapılmamış olsaydı, saklı pay sahibi mirasçının saklı payına karşılık elde edeceği değerlerin tümünü geri vermek zorundadır. İlke olarak, kusuru bulunsun ya da bulunmasın, kötüniyetli zilyetliğinden kaynaklanan her türlü hasar ve zarardan da sorumludur. Zilyetliği esnasında eşya için yapmış olduğu masraflardan da sadece zorunlu nitelik taşıyanları isteyebilecektir.
Tenkis iddiasına dayanan geri verme talebi hukuki niteliği itibarıyla kişisel (nisbî) nitelik taşıdığı için, kural olarak, lehdar ve onun küllî haleflerine karşı ileri sürülebilir; cüz’î haleflere karşı ileri sürülemez. Ancak, Yargıtay, tenkis konusu malı kötüniyetle (sırf tenkis istemini sonuçsuz bırakmak için) devralmış üçüncü kişilerin de aynen tenkis borçlusu gibi sorumlu olacağını kabul etmiştir.
- Sonuç
Tenkis davası, miras hukukunun önemli koruma mekanizmalarından biridir ve miras bırakıcının saklı paylara aykırı tasarruflarda bulunması halinde mirasçılara hukuki güvence sağlar. Mirasçıların haklarını koruyabilmeleri için, zamanaşımı süresi içinde ve usulüne uygun olarak tenkis davası açmaları gerekmektedir.
Hukuki sürecin etkin yönetilmesi, doğru stratejilerin belirlenmesi, güvenilir bir işbirliği miras davanızı en iyi şekilde yönetilebilmesi için hukuki ihtiyaçlarınızı anlayan ve ilgili alanda uzmanlaşmış bir miras avukatı ile süreci takip etmenizi önemle tavsiye ederiz.