Kamulaştırma Nedir ?
Kamulaştırma, devletin veya kamu kurumlarının, kamu yararı amacıyla özel mülkiyete sahip taşınmazları zorla edinme sürecidir. Bu işlem, genellikle altyapı projeleri, ulaşım yolları, parklar, kamu binaları gibi kamuya hizmet eden projelerin gerçekleştirilmesi için gerekli olan taşınmazların temin edilmesinde kullanılır.
Kamulaştırmanın Temel Unsurları:
1. Kamu Yararı: Kamulaştırmanın en önemli gerekçesi, kamu yararıdır. Kamu yararı, toplumun genel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapılan işlemleri ifade eder. Örneğin, bir yol yapımı, köprü inşası veya park alanı oluşturulması gibi projeler kamu yararına hizmet eder.
2. Hukuki Süreç: Kamulaştırma, belirli hukuki prosedürlere tabidir. Türkiye’de kamulaştırma işlemleri, Anayasamızın 46. maddesi ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na göre düzenlenmiştir. Bu kanun, kamulaştırmanın nasıl yapılacağı, hangi koşullarda gerçekleştirileceği, itiraz süreçleri ve tazminat esaslarını belirlemektedir.
Madde 46 – (Değişik: 3/10/2001-4709/18 md.)
Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.
Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir. Ancak, tarım reformunun uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde, taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir.
Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının bedeli, her halde peşin ödenir.
İkinci fıkrada öngörülen taksitlendirmelerde ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır.
3. Kamulaştırma Bedeli: Kamulaştırma işlemi sonucunda, taşınmazın sahibi, mülkünün değeri üzerinden belirlenen bir bedel alır. Bu bedel, taşınmazın piyasa değerine, konumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak tespit edilir. Taşınmaz sahibi, belirlenen bedeli kabul etmeyebilir ve itiraz edebilir.
4. İtiraz ve Dava Hakkı: Kamulaştırma kararı veya belirlenen bedel, taşınmaz sahibi tarafından itiraz edilebilir. İtirazlar, genellikle mahkemelerde değerlendirilir. Taşınmaz sahipleri, haklarını korumak amacıyla yargı yoluna başvurabilirler.
Kamulaştırma Süreci:
1. Planlama: Kamu kurumları, kamulaştırma gerektiren projeleri belirler ve planlar.
2. İlan: Kamulaştırma kararı alındıktan sonra, ilgili taşınmazların sahiplerine ve kamuya ilan edilir.
3. Değerleme: Taşınmazların değeri, uzmanlar tarafından belirlenir.
4. İtiraz Süreci: Taşınmaz sahipleri, belirlenen bedel veya kamulaştırma kararına itiraz edebilir.
Kamulaştırma, kamu yararını gözeten önemli bir hukuki süreçtir. Ancak, bireylerin haklarının korunması ve adil bedel alma hakkının sağlanması, bu sürecin sağlıklı işlemesi için kritik öneme sahiptir. Kamulaştırma uygulamalarının, hukukun üstünlüğü çerçevesinde gerçekleştirilmesi, hem kamu çıkarlarını hem de bireysel hakları dengelemeye yardımcı olmaktadır.
Tescil Nedir ?
Tescil, hukuki bir terim olarak, resmi bir makam veya otorite tarafından bir olayın, belgenin veya durumun kaydedilmesi, onaylanması ve belgelenmesi anlamına gelir. Tescil, çeşitli alanlarda farklı anlamlar taşıyabilir, ancak genel olarak, bir belgenin veya durumun resmi olarak tanınmasını ve hukuki geçerliliğini sağlamak için yapılan bir işlemdir.
Tescilin Kullanım Alanları
1. Tapu Tescili: Gayrimenkul mülkiyeti ile ilgili olarak, bir taşınmazın (arsa, daire, bina vb.) mülkiyetinin resmi olarak kaydedilmesi işlemidir. Tapu dairelerinde yapılan bu işlemle, taşınmazın sahibi tescil edilir ve bu durum resmi kayıtlara geçirilir.
2. Şirket Tescili: Ticaret sicilinde, bir şirketin kuruluşunun ve faaliyetlerinin resmi olarak kaydedilmesi işlemidir. Şirket tescili, şirketin hukuki varlığını ve ticari faaliyetlerini yürütme yetkisini sağlar.
3. Patent ve Marka Tescili: Yenilikçi bir buluşun veya markanın, resmi bir otoriteye başvurularak tescil edilmesi, bu buluşun veya markanın diğerleri tarafından kullanılamaması için hukuki koruma sağlar.
4. Evlilik Tescili: Evliliklerin resmi olarak kaydedilmesi, evli çiftlerin hukuki statüsünü belirler ve çeşitli hakların elde edilmesini sağlar.
5. Kayıtlı Tescil: Belirli bir olayın (örneğin, doğum, ölüm, boşanma) resmi kayıtlara geçirilmesi işlemidir. Bu tür tesciller, bireylerin hukuki durumlarını belirler.
Tescilin Önemi
• Hukuki Güvence: Tescil, bir belgenin veya durumun hukuken geçerliliğini sağlar. Resmi kayıtlara geçmeyen durumlar, genellikle hukuki olarak tanınmaz.
• Taraflar Arasındaki İlişkilerin Belirlenmesi: Tescil, taraflar arasındaki hak ve yükümlülükleri belirler. Örneğin, tapu kaydı, mülkiyet hakkını tescil eder.
• Şeffaflık ve Güvenilirlik: Resmi tescil, işlemlerin şeffaflığını artırır ve taraflar arasında güven oluşturur.
Kamulaştırma Davası Öncesi Satın Alma Usulü ve Uzlaşma Süreci
Kamulaştırma işlemleri, devletin veya kamu kurumlarının, kamu yararına ihtiyaç duyduğu taşınmazları edinmek için özel mülkiyet üzerindeki hakları kullanmasını içerir. Bu süreçte, dava öncesi satın alma usulü ve uzlaşma süreci, kamulaştırma işleminin daha hızlı ve sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilmesi açısından önemlidir. Aşağıda bu süreçlerin detayları açıklanmaktadır.
1. Dava Öncesi Satın Alma Usulü
Dava öncesi satın alma, kamulaştırma işleminin, mahkeme aşamasına geçmeden önce, mülk sahibi ile kamu kurumu arasında yapılan bir anlaşma ile gerçekleştirilmesidir. Bu süreç, genellikle aşağıdaki adımları içerir:
• Değerleme: Kamulaştırılacak taşınmazın piyasa değeri, uzman bir değerleme uzmanı tarafından belirlenir. Bu değerleme, taşınmazın konumu, durumu, kullanım amacı gibi faktörlere dayanarak yapılır.
• Teklif: Kamu kurumu, belirlenen değere göre taşınmazın sahibi ile iletişime geçer ve satın alma teklifi sunar. Teklif, taşınmazın değerine uygun bir bedel üzerinden yapılır.
• Müzakere: Taşınmaz sahibi, teklifi kabul edebilir, reddedebilir veya müzakerelere başlayabilir. Bu aşamada, taraflar arasında pazarlık yapılabilir.
• Anlaşma: Eğer taraflar arasında bir anlaşma sağlanırsa, satın alma sözleşmesi düzenlenir ve imzalanır. Bu durumda, taşınmazın mülkiyeti, belirlenen bedel karşılığında kamu kurumuna devredilir.
2. Uzlaşma Süreci
Uzlaşma süreci, kamulaştırma işleminin mülk sahibinin rızası ile gerçekleştirilmesi için yapılan bir diğer yöntemdir. Uzlaşma, genellikle aşağıdaki aşamaları içerir:
• Kamulaştırma İlanı: Kamu kurumu, kamulaştırma kararını alır ve ilgili taşınmazların sahiplerine duyurur. Bu aşamada, taşınmazın hangi amaçla kamulaştırılacağı ve süreç hakkında bilgi verilir.
• Uzlaşma Teklifi: Kamu kurumu, taşınmaz sahipleri ile uzlaşma sağlamak amacıyla resmi olarak görüşmelere başlar. Taşınmaz sahiplerine, belirlenen kamulaştırma bedeli hakkında bilgi verilir.
• Görüşmeler: Taşınmaz sahipleri ile kamu kurumu arasında görüşmeler yapılır. Taşınmaz sahipleri, kamulaştırma bedelini, taşınmazın değerini ve diğer koşulları tartışabilir.
• Anlaşma Sağlanması: Eğer taraflar arasında bir uzlaşma sağlanırsa, bu anlaşma yazılı hale getirilir ve taraflar tarafından imzalanır. Uzlaşma sonucunda, taşınmazın mülkiyeti kamu kurumuna geçer ve taşınmaz sahibi belirlenen bedeli alır.
• Mahkeme Aşamasına Geçme: Eğer uzlaşma sağlanamazsa veya taraflar arasında anlaşma yapılamazsa, taşınmaz sahibi, kamu kurumunun kamulaştırma kararına itiraz edebilir. Bu durumda, dava süreci başlatılır ve konunun mahkemeye taşınması söz konusu olur.

Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil Davası
Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası, kamulaştırma sürecinde önemli bir yer tutar. Bu kavramlar, taşınmazların kamu yararı amacıyla kamulaştırılması sırasında ortaya çıkan hukuki süreçleri ifade eder. Aşağıda bu iki konuyu detaylı bir şekilde açıklayacağım.
1. Kamulaştırma Bedelinin Tespiti
Kamulaştırma bedelinin tespiti, devlet veya kamu kurumları tarafından gerçekleştirilen kamulaştırma işlemi sonucunda, kamulaştırılan taşınmazın sahiplerine ödenecek bedelin belirlenmesi sürecidir. Bu süreç, aşağıdaki adımlarla gerçekleştirilir:
• Değerleme: Kamulaştırılan taşınmazın piyasa değeri, uzman bir değerleme uzmanı tarafından belirlenir. Değerleme, taşınmazın konumu, büyüklüğü, durumu ve kullanım amacı gibi faktörlere dayanarak yapılır.
• Teklif: Kamu kurumu, değerleme sonucunda belirlenen bedeli, taşınmazın sahibine teklif eder. Bu teklif, çoğu zaman taşınmazın değerine yakın bir tutarda olur.
• Uzlaşma: Taşınmaz sahibi, teklif edilen bedeli kabul edebilir, reddedebilir veya müzakerelere başlayabilir. Eğer taraflar arasında bir anlaşma sağlanırsa, bedel ödenir ve mülkiyet devri gerçekleşir.
• İtiraz Durumu: Eğer taşınmaz sahibi, teklif edilen bedeli adil bulmuyorsa, kamulaştırma bedelinin tespiti için mahkemeye başvurabilir. Bu durumda, mahkeme, uzman bilirkişiler aracılığıyla taşınmazın değerini yeniden değerlendirir ve uygun bir bedel belirler.
2. Tescil Davası
Tescil davası, kamulaştırma işlemi sonucunda taşınmazın mülkiyetinin kamu kurumuna devredilmesi için yapılan hukuki bir başvurudur. Kamulaştırma işlemi, kamu yararı gözetilerek yapılır ve taşınmazın mülkiyetinin devri, resmi kayıtlara geçirilerek tescil edilir. Tescil davası, genellikle aşağıdaki durumlarda ortaya çıkar:
• Kamulaştırma Kararının İlanı: Kamu kurumları, kamulaştırma kararını ilan ettikten sonra, bu kararın uygulanabilmesi için taşınmazın mülkiyetinin devredilmesi gerekmektedir.
• Taşınmazın Tescili: Kamulaştırma bedeli belirlendikten ve taraflar arasında anlaşma sağlandıktan sonra, kamu kurumu, taşınmazın mülkiyetini devralmak için tescil davası açar. Bu dava, taşınmazın mülkiyetinin resmi olarak kamu kurumuna geçirilmesini sağlar.
• Mahkeme Süreci: Tescil davası, ilgili mahkemede açılır ve mahkeme, kamu kurumunun kamulaştırma kararını değerlendirir. Eğer mahkeme, kamulaştırma işleminin hukuka uygun olduğuna karar verirse, taşınmazın mülkiyeti kamu kurumuna devredilir ve resmi kayıtlara işlenir.
Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası, kamulaştırma sürecinin önemli aşamalarını oluşturur. Bu süreçler, taşınmazların kamu yararı amacıyla edinilmesi sırasında tarafların haklarının korunması ve işlemlerin hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirilmesi açısından kritik öneme sahiptir. Taşınmaz sahipleri, kendilerine sunulan bedel ile ilgili adil bir değerlendirme talep edebilirken, hukuki süreçleri Gayrimenkul Avukatı olarak uzman ekibimizle takip edilerek kamulaştırma işlemlerini tamamlanmasına ve haklarınızın korunmasına yardımcı olabiliriz.
1)Kamulaştırma Davasında Davanın Hukuki Niteliği
Kamulaştırma ile ilgili davaların hukuki dayanağı, ilgili mevzuat ve kanunlara dayanır. Türkiye’de kamulaştırma işlemleri, başta 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu olmak üzere çeşitli hukuki düzenlemelerle düzenlenmiştir. İşte kamulaştırma davasının hukuki dayanağını oluşturan temel unsurlar:
1. Kamulaştırma Kanunu
2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu: Türkiye’de kamulaştırma işlemleri bu kanun çerçevesinde yürütülmektedir. Bu kanun, kamulaştırma sürecinin nasıl işleyeceği, hangi koşullarda kamulaştırma yapılacağı, kamulaştırma bedelinin nasıl belirleneceği gibi konuları düzenler.
• Kamulaştırmanın Amacı: Kanunun 1. maddesi, kamulaştırmanın kamu yararı amacıyla yapıldığını belirtir.
Amaç ve kapsam
Madde 1 – Bu Kanun; kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların, Devlet ve kamu tüzelkişilerince kamulaştırılmasında yapılacak işlemleri, kamulaştırma bedelinin hesaplanmasını, taşınmaz malın ve irtifak hakkının idare adına tescilini, kullanılmayan taşınmaz malın geri alınmasını, idareler arasında taşınmaz malların devir işlemlerini, karşılıklı hak ve yükümlülükler ile bunlara dayalı uyuşmazlıkların çözüm usul ve yöntemlerini düzenler.
Özel kanunlarına dayanılarak gerçek ve özel hukuk tüzelkişileri adına yapılacak kamulaştırmalarda da, bu Kanun hükümleri uygulanır.
• Kamulaştırma Bedelinin Belirlenmesi: Kanun, taşınmazın değerinin nasıl belirleneceği, değerleme süreci ve itiraz süreçleri hakkında ayrıntılı hükümler içerir.
2. Türk Medeni Kanunu
Türk Medeni Kanunu: Medeni hukuk ile ilgili düzenlemeler, kamulaştırma süreçlerinde de geçerlidir. Özellikle mülkiyet hakları ve tazminat ile ilgili hükümler, kamulaştırma davalarında önemli rol oynar.
• Mülkiyet Hakkı: Medeni Kanun’un tapu ve mülkiyetle ilgili hükümleri, mülk sahiplerinin haklarını koruma altına alır.
3. İlgili Mevzuat ve Yönetmelikler
Kamulaştırma işlemleri, çeşitli yönetmelik ve uygulama esasları ile desteklenir. Bu yönetmelikler, özellikle değerleme, itiraz ve uzlaşma süreçleri ile ilgili detayları içerir.
4. Anayasa
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası: Anayasa’nın 35. maddesi, herkesin mülkiyet hakkını güvence altına alır. Aynı zamanda, kamulaştırmanın kamu yararı amacıyla yapılması gerektiğini belirtir.
5. İçtihatlar ve Yargı Kararları
Yargıtay ve yerel mahkemelerin vermiş olduğu kararlar, kamulaştırma davalarıyla ilgili hukuki dayanakların anlaşılmasında önemli bir rol oynar. Mahkeme kararları, kamulaştırma bedelinin belirlenmesi, tescil davaları ve itiraz süreçleri ile ilgili emsal teşkil edebilir.
Kamulaştırma davalarının hukuki dayanağı, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu başta olmak üzere, Türk Medeni Kanunu, Anayasa ve ilgili yönetmeliklerden oluşur. Bu mevzuat, kamulaştırma sürecinin nasıl işleyeceğini, tarafların haklarını ve yükümlülüklerini belirler.
2) Davanın Tarafları
Kamulaştırma davalarının tarafları, kamulaştırma işleminin niteliğine göre belirlenir. Genel olarak, bu davaların tarafları şunlardır:
1. Kamulaştıran Taraf (Davacı)
• Kamu Kurumu veya Devlet: Kamulaştırma davasının davacısı, kamulaştırma işlemini gerçekleştiren kamu kurumudur. Bu kurum, genellikle devletin bir temsilcisi olarak hareket eder. Örneğin, bir belediye, il özel idaresi, bakanlık veya diğer kamu kuruluşları kamulaştırma işlemi yapabilir. Davacı taraf, kamulaştırma kararını almakta ve taşınmazın mülkiyetini devralmak amacıyla mahkemeye başvuruda bulunmaktadır.
2. Kamulaştırılan Taraf (Davalı)
• Taşınmaz Sahibi: Davanın davalısı, kamulaştırılan taşınmazın sahibi veya sahipleridir. Taşınmazın mülkiyetine sahip olan kişi veya kişiler, kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin itirazda bulunabilir veya kamulaştırma kararına karşı dava açabilirler. Taşınmaz sahibi, kamulaştırma sürecinde haklarını koruma amacıyla mahkemeye başvurabilir.
3. Diğer Taraflar
• Gerçek ve Tüzel Kişiler: Kamulaştırılan taşınmaz üzerinde sınırlı ayni haklara sahip olan üçüncü kişiler (örneğin, intifa hakkı, üst hakkı gibi) de davanın tarafı olabilir. Bu kişiler, kamulaştırma işlemine itiraz edebilir veya kendi haklarının ihlal edildiğini savunarak davaya katılabilirler.
• Bilirkişiler: Mahkeme, kamulaştırma bedelinin tespitinde anlaşmazlık olduğunda, bilirkişi atayarak taşınmazın değerini belirlemesini isteyebilir. Bilirkişiler, davanın tarafı olmasalar da, kamulaştırma bedelinin adil şekilde belirlenmesine yardımcı olurlar.
Kamulaştırma davalarında ana taraflar, kamulaştırmayı gerçekleştiren kamu kurumu (davacı) ve kamulaştırılan taşınmazın sahibi (davalı) olarak belirlenmektedir. Ayrıca, taşınmaz üzerinde hak iddia eden üçüncü kişiler de davaya katılabilir. Bu yapıda, her iki tarafın da hukuki hakları ve yükümlülükleri, ilgili mevzuat ve hukuki süreçler çerçevesinde korunur.
3) Yetkili ve Görevli Mahkeme
Kamulaştırma davalarında yetkili ve görevli mahkeme, kamulaştırma işleminin hukuki çerçevesine ve ilgili mevzuata göre belirlenir. Türkiye’de bu konuda geçerli olan temel düzenlemeler, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) çerçevesindedir.
1. Görevli Mahkeme
Kamulaştırma davalarında görevli mahkeme, genellikle taşınmazın bulunduğu yerin asliye hukuk mahkemesidir. Yani:
• Asliye Hukuk Mahkemesi: Kamulaştırma bedelinin tespiti, tescil davaları ve itiraz süreçleri gibi konularda asliye hukuk mahkemeleri görevli mahkemeler olarak belirlenmiştir.
2. Yetkili Mahkeme
Yetkili mahkeme, davanın hangi mahkemede açılacağına dair belirlenen kriterlere göre belirlenir. Kamulaştırma davalarında yetkili mahkeme, aşağıdaki şekilde belirlenir:
• Taşınmazın Bulunduğu Yer Mahkemesi: Kamulaştırılan taşınmazın bulunduğu yerin asliye hukuk mahkemesi, kamulaştırma işlemlerine ilişkin davalarda yetkili mahkeme olarak kabul edilir.
• Kamulaştıran Kurumun Merkezinin Bulunduğu Yer: Eğer kamulaştırma işlemini gerçekleştiren kamu kurumunun merkezi belirli bir yerde ise, bu yer mahkemesi de yetkili olabilir. Ancak genellikle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi yetkili kabul edilir.
Özetle
• Görevli Mahkeme: Asliye hukuk mahkemesi.
• Yetkili Mahkeme: Kamulaştırılan taşınmazın bulunduğu yerin asliye hukuk mahkemesi.
Bu mahkemeler, kamulaştırma işlemleriyle ilgili itirazlar, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davaları gibi konularda tarafların haklarını koruma ve hukuki süreçleri yürütme görevini üstlenir. Taraflar, ilgili hukuki süreçleri başlatmak için bu mahkemelere başvuruda bulunabilirler.
4) Yargılama Süreci
Kamulaştırma davalarında yargılama süreci, kamulaştırma bedelinin tespiti, itirazlar ve tescil gibi konuları kapsayan hukuki bir süreçtir. Bu süreç, genel olarak şu aşamalardan oluşmaktadır:
1. Dava Açma
• Dava Dilekçesi: Taşınmaz sahibi veya ilgili taraf, kamulaştırma bedelinin belirlenmesi veya kamulaştırma kararına itiraz etmek amacıyla yetkili asliye hukuk mahkemesine başvurur. Dava dilekçesi, davanın sebebi, talep edilen hususlar ve gerekli belgelerle birlikte mahkemeye sunulur.
2. Mahkeme İncelemesi
• Dava Kaydı: Mahkeme, dava dilekçesini kaydeder ve dava açıldığına dair bir dosya oluşturur.
• İlk İnceleme: Mahkeme, dava dilekçesinin şekil ve içerik açısından uygun olup olmadığını kontrol eder. Eğer bir eksiklik varsa, taraflara eksikliklerin giderilmesi için süre verilebilir.
3. Tarafların Bildirilmesi
• Davalıya Cevap: Davalı (kamulaştırmayı gerçekleştiren kamu kurumu), mahkemeye cevap dilekçesi sunar. Bu dilekçede, davanın gerekçeleri ve iddialara karşı savunmalar yer alır.
4. Bilirkişi İncelemesi
• Bilirkişi Ataması: Eğer kamulaştırma bedeli üzerinde bir anlaşmazlık varsa, mahkeme, uzman bir bilirkişi atayarak taşınmazın değerini belirlemesini isteyebilir. Bilirkişi, taşınmazı yerinde inceleyerek piyasa değerini tespit eder ve rapor hazırlar.
5. Duruşmalar
• Duruşma: Mahkeme, tarafların dinlenmesi için duruşma günü belirler. Duruşmada, taraflar kendi savunmalarını yapabilir, tanık dinletebilir ve bilirkişi raporuna itiraz edebilirler.
• Tanık İfadeleri: Taraflar, tanıklarını mahkemeye çağırarak, tanıkların beyanlarını dinletebilir.
6. Delillerin Sunulması
• Delil Sunumu: Taraflar, davalarını desteklemek için delil sunma hakkına sahiptir. Bu deliller, belgeler, tanık ifadeleri ve bilirkişi raporları olabilir.
7. Mahkeme Kararı
• Karar Verme: Duruşmalar tamamlandıktan sonra mahkeme, delilleri değerlendirir ve kararını verir. Mahkeme, kamulaştırma bedelini belirler veya itirazı kabul ya da reddeder.
8. İtiraz Süreci
• Karara İtiraz: Mahkeme kararı, taraflardan biri tarafından temyiz edilebilir. Temyiz, Yargıtay’a yapılır ve kararın hukuka uygunluğu incelenir.
9. Kararın Kesinleşmesi
• Kesinleşme: Yargıtay incelemesi sonucunda karar kesinleşirse, mahkeme kararı uygulamaya konulur. Kamulaştırma bedeli ödenir ve taşınmazın mülkiyeti kamu kurumuna devredilir.
Emsal Kararlar :
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2017/17091 E. , 2018/17082 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekili ile davalı … tarafından verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili ile davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki … Köyü 118 ada 42 parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak;
1)Acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelin depo edilip edilmediği davacı idareden sorularak depo edildiğinin tespiti halinde, buna ilişkin dekont da temin edilerek,ayrıca tespit edilen 11.907,65-TL kamulaştırma bedelinin ölü tapu maliki … adına depo edildiği, ancak davalılarca bekleme süresi içinde bankaya başvurulmaması nedeniyle bedelinin …’a iade edildiği anlaşıldığından, iade işlemi sonrası tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalılar adına yeniden depo edilip edilmediği davacı idareden sorulup edilmemişse kamulaştırma bedeli depo ettirilerek belirlenecek kamulaştırma bedelinden acele kamulaştırmada tespit edilen bedel düşüldükten sonra davalılara ödenecek kamulaştırma bedelinin tespiti gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi,
2)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare vekili ile davalı …’ın temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.