Tereke Nedir ?
Tereke, bir kişinin ölümü durumunda geride bıraktığı mal varlığına verilen isimdir. Tereke, ölen kişinin mal varlığındaki varlıklar ve borçlar toplamını ifade eder. Tereke, ölen kişinin mirasçıları arasında paylaşılacak olan mal varlığını temsil eder.
Tereke, ölen kişinin geride bıraktığı taşınır ve taşınmaz malları, banka hesapları, borçları, alacakları ve diğer varlıkları kapsar. Tereke, mirasçılar arasında paylaşılacak olan bu mal varlığının yönetimi ve paylaşımı için önemlidir.Tereke işlemleri genellikle mirasçılar arasında paylaşımın adil ve düzenli bir şekilde yapılabilmesi için yasal düzenlemelere tabidir. Tereke işlemleri genellikle mahkeme kararıyla yürütülür ve mirasçılar arasında anlaşmazlık durumunda mahkeme tarafından çözüme kavuşturulabilir.
Terekenin İçerisinde Hangi Mallar Yer Alır ?
Tereke içerisinde yer alabilecek mallar geniş bir yelpazede olabilir. Ölen kişinin mal varlığındaki her türlü varlık ve borç tereke kapsamında yer alır. İşte tereke içerisinde yer alabilecek bazı malların örnekleri:
1. Taşınmaz Mallar: Evler, arsalar, tarlalar, araziler gibi taşınmaz mallar tereke içerisinde yer alabilir.
2. Taşınır Mallar: Otomobiller, mobilyalar, elektronik eşyalar, ziynet eşyaları gibi taşınabilir mallar tereke içerisinde yer alabilir.
3. Banka Hesapları: Ölen kişinin banka hesaplarındaki mevduatlar ve diğer finansal varlıklar tereke içerisinde yer alabilir.
4. Menkul Değerler: Hisse senetleri, tahviller, yatırım fonları gibi menkul değerler tereke içerisinde yer alabilir.
5. Borçlar ve Alacaklar: Ölen kişinin borçları ve alacakları da tereke içerisinde yer alır. Ölen kişinin alacakları varsa, bu da tereke varlığına dahil edilir.
6. Diğer Varlıklar: Mirasçılar arasında paylaşılacak diğer varlıklar da tereke içerisinde yer alabilir.
Tereke içerisinde yer alan malların tespiti ve mirasçılar arasında paylaşımı genellikle yasal düzenlemelere ve mahkeme kararlarına göre yapılır. Mirasçılar arasında anlaşmazlık durumunda tereke işlemleri mahkeme tarafından çözüme kavuşturulabilir.
Terekenin Tespiti Davası Nedir ?
Terekenin tespiti davası, ölen bir kişinin mal varlığının mirasçılar arasında adil bir şekilde paylaşılabilmesi için açılan bir dava türüdür. Bu dava, ölen kişinin mal varlığının tespit edilmesi ve mirasçılar arasında paylaşımının yapılması amacıyla açılır.
Terekenin tespiti davası genellikle mirasçılar arasında anlaşmazlık olduğu durumlarda veya terekenin karmaşık olduğu durumlarda açılır. Bu dava, ölen kişinin mal varlığındaki varlıkların ve borçların belirlenmesini, tereke paylaşımının yapılmasını ve mirasçılar arasında adil bir şekilde paylaşımın sağlanmasını amaçlar.Terekenin tespiti davası, mahkeme kararıyla yürütülür ve mahkeme tarafından tereke içerisinde yer alan malların tespiti ve paylaşımı belirlenir. Mirasçılar arasında ortak bir karar alınamadığı durumlarda terekenin tespiti davası açılarak adil bir çözüm bulunmaya çalışılır. Terekenin tespiti davası süreci genellikle hukuk uzmanları ve avukatlar tarafından yönetilmelidir. Alanında uzman kadromuzla Muteber Hukuk’un miras avukatları olarak sizlere destek vermeye hazırız.
Terekenin Tespiti Davasının Hukuki Sonuçları Nelerdir ?
Terekenin tespiti davasının hukuki sonuçları şunlar olabilir:
1. Tereke Mal Varlığının Belirlenmesi: Terekenin tespiti davası sonucunda ölen kişinin mal varlığındaki varlıklar ve borçlar belirlenir. Bu sayede mirasçılar arasında paylaşım yapılabilir.
2. Mirasçıların Hakları ve Paylarının Belirlenmesi: Terekenin tespiti davası sonucunda mirasçıların hakları ve payları belirlenir. Mirasçılar arasında adil bir şekilde paylaşım yapılması sağlanır.
3. Tereke Paylaşımının Yapılması: Terekenin tespiti davası sonucunda tereke içerisinde yer alan malların mirasçılar arasında paylaşımı yapılır. Mirasçılara düşen paylar belirlenir ve dağıtım yapılır.
4. Mirasçılar Arasındaki Anlaşmazlıkların Çözülmesi: Terekenin tespiti davası, mirasçılar arasında yaşanan anlaşmazlıkların çözümü için önemli bir adım olabilir. Mahkeme kararıyla adil bir çözüm sağlanabilir.
5. Mirasın Hukuki Süreçte Düzenlenmesi: Terekenin tespiti davası sonucunda mirasın hukuki süreçte düzenlenmesi sağlanır. Mirasçılar arasındaki hak ve sorumluluklar belirlenir.Terekenin tespiti davası, ölen kişinin mal varlığının mirasçılar arasında adil bir şekilde paylaşılabilmesi için önemli bir hukuki süreçtir. Bu dava sonucunda mirasçılar arasında adil bir çözüm sağlanarak tereke paylaşımı yapılır.
Miras Bırakanın Mal Varlığı Terekenin Tespiti Davası İle Nasıl Belirlenir ?
Miras bırakanın mal varlığının terekenin tespiti davası ile nasıl tespit edileceği genellikle şu adımları içerebilir:
1. Tereke Başvurusu: Mirasçılar, miras bırakanın mal varlığının tespiti ve paylaşımı için mahkemeye başvurarak terekenin tespiti davası açarlar. Bu başvuruda, miras bırakanın adı, soyadı, ölüm tarihi ve varsa mal varlığıyla ilgili bilgiler sunulur.
2. Mal Varlığının Belirlenmesi: Mahkeme, terekenin tespiti davasını kabul eder ve miras bırakanın mal varlığının belirlenmesi için gerekli adımları atar. Bu aşamada, miras bırakanın taşınır ve taşınmaz malları, banka hesapları, borçları, alacakları ve diğer varlıkları tespit edilir.
3. Mal Varlığının Değerlendirilmesi: Miras bırakanın mal varlığı tespit edildikten sonra, bu varlıkların değerinin belirlenmesi için gerekli çalışmalar yapılır. Taşınır ve taşınmaz malların değerleri, banka hesaplarındaki mevduatlar ve diğer finansal varlıkların değerleri belirlenir.
4. Paylaşım Planı ve Karar: Mahkeme, miras bırakanın mal varlığının tespiti ve değerlendirilmesi sonucunda mirasçılar arasında adil bir paylaşım yapılması için bir paylaşım planı oluşturur. Bu plan, mirasçıların hak ve paylarını belirler. Mahkeme kararıyla bu paylaşım planı onaylanır ve uygulanır.Terekenin tespiti davası sürecinde miras bırakanın mal varlığı adım adım tespit edilir ve mirasçılar arasında adil bir paylaşım yapılması sağlanır.
Miras Bırakanın Aktif Mal Varlığının Tespiti
Miras bırakanın aktif mal varlığının tespiti, ölen kişinin sahip olduğu taşınır ve taşınmaz mallar, banka hesapları, borçlar, alacaklar ve diğer finansal varlıkların belirlenmesi işlemidir. Bu süreç, mirasçıların ölen kişinin mal varlığını tam olarak anlamalarını ve paylaşımın adil bir şekilde yapılmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilir.
Miras bırakanın aktif mal varlığının tespiti genellikle şu adımları içerebilir:
1. Taşınmaz Malların Belirlenmesi: Ölen kişinin sahip olduğu evler, arsalar, tarlalar, araziler gibi taşınmaz malların tespit edilmesi.
2. Taşınır Malların Belirlenmesi: Otomobiller, mobilyalar, elektronik eşyalar, ziynet eşyaları gibi taşınabilir malların tespit edilmesi.
3. Banka Hesaplarının ve Finansal Varlıkların Belirlenmesi: Ölen kişinin banka hesaplarındaki mevduatlar, yatırımları, hisse senetleri, tahviller gibi finansal varlıkların tespit edilmesi.
4. Borçların ve Alacakların Belirlenmesi: Ölen kişinin sahip olduğu borçlar ve alacakların belirlenmesi.
5. Diğer Varlıkların Belirlenmesi: Miras bırakanın sahip olduğu diğer varlıkların, gelirlerin ve mülklerin tespit edilmesi.Miras bırakanın aktif mal varlığının tespiti, terekenin paylaşımı ve mirasçılar arasında adil bir paylaşımın yapılabilmesi için önemlidir.
Miras Bırakanın Pasif Mal Varlığının Tespiti
Miras bırakanın pasif mal varlığının tespit edilmesi, ölen kişinin geride bıraktığı borçlar, ödeyebileceği diğer yükümlülükler ve mali durumu hakkında bilgi sahibi olmayı gerektirir. Pasif mal varlığı, miras bırakanın borçları, kredi kartı borçları, vergi borçları, kira borçları gibi finansal yükümlülükleri içerir.
Miras bırakanın pasif mal varlığının tespit edilmesi genellikle şu adımları içerir:
1. Borç Belgelemelerinin Toplanması: Ölen kişinin borçlarına dair belgelerin toplanması ve incelenmesi. Bu belgeler arasında kredi kartı ekstreleri, banka borçlarına dair belgeler, vergi beyannameleri gibi dokümanlar bulunabilir.
2. Banka ve Finansal Kurumlarla İletişim: Ölen kişinin banka hesapları ve finansal kurumlarla iletişime geçilerek borç durumu hakkında bilgi alınması.
3. Vergi Dairesi ile İletişim: Ölen kişinin vergi beyannameleri ve vergi durumu hakkında bilgi alınması için vergi dairesi ile iletişime geçilmesi.
4. Kiracılarla İletişim: Ölen kişinin kira gelirleri varsa, kiracılarla iletişime geçilerek kira borçları hakkında bilgi alınması.
5. Diğer Alacaklılarla İletişim: Ölen kişinin diğer alacakları ve borçları hakkında bilgi almak için gerekli kurumlarla ve alacaklılarla iletişime geçilmesi.Miras bırakanın pasif mal varlığının tespit edilmesi, tereke paylaşımı sürecinde mirasçıların borç yükümlülüklerini ve tereke durumunu tam olarak anlamalarını sağlar. Bu süreç genellikle tereke dava sürecinde gerçekleştirilir ve hukuk uzmanları tarafından yönetilir.
Terekenin Tespitinde Defter Tutulması
Terekenin tespitinde defter tutulması, miras bırakanın mal varlığının ve borçlarının detaylı bir şekilde kaydedilmesi ve belgelenmesi işlemidir. Bu defter genellikle bir tereke defteri olarak adlandırılır ve tereke işlemlerinde kullanılan önemli bir belgedir.
Tereke defteri, miras bırakanın taşınır ve taşınmaz malları, banka hesapları, borçları, alacakları ve diğer varlıklarının detaylı bir şekilde kaydedildiği bir belgedir. Tereke defteri, miras bırakanın mal varlığının ve borçlarının tespit edilmesi, değerlendirilmesi ve paylaşımının yapılması sürecinde önemli bir rol oynar.
Tereke defteri genellikle şu bilgileri içerebilir:
1. Ölen kişinin taşınır ve taşınmaz malları
2. Banka hesapları ve finansal varlıklar
3. Borçlar ve yükümlülükler
4. Alacaklar ve gelirler
5. Diğer varlıklar ve mülkler
Tereke defteri, mirasçılar arasında adil bir paylaşımın yapılabilmesi için terekenin mal varlığının detaylı bir şekilde belgelenmesini sağlar. Tereke defteri genellikle tereke dava sürecinde kullanılır ve mahkeme kararlarına dayanarak hazırlanır. Bu defter, terekenin tespiti ve paylaşımı sürecinde önemli bir kaynak oluşturur.
Terekenin Tespiti Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Terekenin tespiti davalarında görevli ve yetkili mahkeme genellikle Sulh Hukuk Mahkemesi olmaktadır. Türk Medeni Kanunu‘nun 589 ve devamı maddelerine göre, mirasçılar arasında terekenin tespiti ve paylaşımı için açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülmektedir.
Sulh Hukuk Mahkemesi, mirasçılar arasındaki anlaşmazlıkların çözümü ve terekenin tespiti ile ilgili davaların görüldüğü mahkemedir. Miras bırakanın mal varlığının tespiti, değerlendirilmesi ve paylaşımı sürecinde Sulh Hukuk Mahkemesi yetkilidir.
Terekenin tespiti davaları, miras bırakanın mal varlığının ve borçlarının belirlenmesi, mirasçılar arasında adil bir paylaşımın yapılması ve tereke defterinin düzenlenmesini içerir. Bu süreçler genellikle Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yürütülür ve kararlar bu mahkeme tarafından verilir.Mirasçılar, terekenin tespiti ve paylaşımı ile ilgili herhangi bir anlaşmazlık durumunda Sulh Hukuk Mahkemesi’nde dava açarak adil bir çözüm sağlamayı amaçlarlar. Mahkeme kararıyla terekenin tespiti ve paylaşımı belirlenir ve uygulanır. Terekenin tespiti davalarında yetkili mahkeme miras bırakanın ölmeden önceki son yerleşim yeri mahkemeleridir. Miras bırakanın ölmeden önceki son yerleşim yere yurtdışı ise miras mallarının bulunduğu yer mahkemeleri yetkilidir.
Terekenin Tespiti Davası Sonrası İstihkak Davası
Terekenin tespiti davaları sonrası istihkak davası, mirasçılar arasında tereke paylaşımı sonucunda ortaya çıkan anlaşmazlıkların çözümü için açılan bir dava türüdür. İstihkak davası, mirasçıların tereke paylaşımı sırasında haklarına sahip olduklarını iddia etmeleri ve mahkemeden bu hakların korunmasını talep etmeleri amacıyla açılır.
İstihkak davası genellikle tereke paylaşımı sonrasında, mirasçılar arasında mal paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşandığında veya adaletsiz bir paylaşım yapıldığı iddiasıyla açılabilmektedir. Bu dava, mirasçıların haklarının korunması ve adil bir paylaşımın sağlanması için önemli bir hukuki adımdır.
İstihkak davasında, mirasçılar haklarını ve paylarını ispat etmekle yükümlüdürler. Mahkeme, istihkak davasını değerlendirerek mirasçıların haklarına ilişkin kararını verir ve adil bir çözüm sağlar. Bu dava sürecinde, tereke paylaşımı, mirasçıların hak ve sorumlulukları, varlıkların tespiti ve değerlendirilmesi gibi konular yeniden incelenir.İstihkak davası, tereke işlemleri sürecinde yaşanan anlaşmazlıkların çözümü için hukuki bir yol sağlar ve mirasçıların haklarının korunmasını amaçlar.
Terekenin Tespiti Davası Sonrası Ortaklığın Giderilmesi Davası
Terekenin tespiti davası sonrası ortaklığın giderilmesi davası açılabilir. Terekenin tespiti davasında mirasçılar arasında tereke paylaşımı yapılırken ortaklığın giderilmesi gerektiği durumlar olabilir. Ortaklığın giderilmesi davası, mirasçılar arasında tereke paylaşımı sırasında ortak mülkiyetin sonlandırılması, paylaşımın yapılması ve adaletsizliklerin giderilmesi amacıyla açılan bir dava türüdür.
Ortaklığın giderilmesi davası genellikle tereke paylaşımı sırasında ortak mülkiyetin sonlandırılması gerektiği durumlarda veya mirasçılar arasında anlaşmazlık olduğunda açılır. Bu davada, mirasçılar arasında ortak mülkiyete sahip olan varlıkların paylaşımı, değerlendirilmesi ve adaletli bir şekilde bölüşümü sağlanmaya çalışılır.Ortaklığın giderilmesi davası, terekenin tespiti davası sonrasında mirasçılar arasında yaşanan ortak mülkiyet sorunlarının çözümü için hukuki bir yol sağlar. Mahkeme, bu davayı değerlendirerek ortaklığın sonlandırılmasına ve paylaşımın yapılmasına karar verir. Bu süreçte, tereke paylaşımı süreci ve mirasçıların hakları da göz önünde bulundurulur.
Hukuki sürecin etkin yönetilmesi, doğru stratejilerin belirlenmesi, güvenilir bir işbirliği miras davanızı en iyi şekilde yönetilebilmesi için hukuki ihtiyaçlarınızı anlayan ve ilgili alanda uzmanlaşmış birmiras avukatı ile süreci takip etmenizi önemle tavsiye ederiz.
Emsal Kararlar:
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/10189 E. , 2017/2637 K.
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 06/09/2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi ve terekenin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08/07/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Dava, ortaklığın giderilmesi ve terekenin tespiti talebine ilişkindir.
Davacı vekili, miras bırakan …’ın 04.03.2011 tarihinde öldüğünü, terekenin tespiti ile terekeye dahil tüm malvarlığının taksimini, mümkün olmaması halinde ortaklığın satış sureti ile giderilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme, terekenin tespitine, Rize’deki taşınmazlarla ilgili karar verilmesine yer olmadığına ve diğer taşınmazların ortaklığının satış sureti ile giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar … ve … vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Terekede bulunan menkul malların tespiti davasında ise, miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulanan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir (TMK m. 589/1-2). Türk Medeni Kanununun 590. maddesinde belirtilen sebeplerden birinin gerçekleşmesi halinde, sulh hakimi tereke mal ve haklarının yazımı için terekenin defterinin tutulmasına karar verir (TMK m. 590, Velayet, Vesayet ve miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin 2003/5960 sayılı Tüzük m. 33/1).
Ortaklığın giderilmesi davası, çekişmeli olarak görülürken terekenin tespiti talebi, çekişmesiz yargı işidir. Ortaklığın giderilmesi davasında taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili iken, terekenin tespiti davasında miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir. Ortaklığın giderilmesi davası sonucunda verilen hüküm, nihai hüküm niteliğinde olmasına karşın terekenin tespiti davası sonucunda verilen hüküm, tedbir niteliğinde olup nihai hüküm teşkil etmez.
Somut olayda, ortaklığın giderilmesi ve terekenin tespiti talebi aynı davada ileri sürülmüş ve hükme bağlanmış ise de her iki davanın dava nedenleri ve delilleri farklı olup iki davanın tefrik edilerek görülmesi gerekmektedir. Anılan ilke, gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu nedenlerle kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.