+90 530 474 08 02
+90 532 625 52 91
Pancarlı Mah. 58127Nolu Sk No:19, 27060 Şehitkamil/Gaziantep
Muteber Hukuk
No Result
View All Result
Cuma, 15 Ağustos, 2025
  • Giriş
  • Anasayfa
  • Makaleler
    • Gayrimenkul Hukuku
    • Aile ve Boşanma Hukuku
    • Miras Hukuku
    • İş Hukuku
    • İcra ve İflas Hukuku
    • Tazminat Hukuku
    • Ticaret Hukuku
    • Tüketici Hukuku
    • Vergi Hukuku
    • Ceza Hukuku
    • Fikri Mülkiyet Hukuku
    • İdare Hukuku
    • Uluslararası Hukuk
    • Sağlık ve Tıp Hukuku
    • Vatandaşlık Hukuku
    • Bilişim Hukuku
    • Şirketler Hukuku
  • Hizmetlerimiz
    • Gayrimenkul Davaları
    • Ticaret ve Şirket Davaları
    • Tazminat Davaları
    • İş Davaları
    • Aile ve Boşanma Davaları
    • Ceza Davaları
    • Miras Davaları
    • Uluslararası Davalar
    • Fikri Mülkiyet Davaları
  • Kurumsal
    • Hakkımızda
    • Yazar/Avukat
      • Av. Batuhan ATALAR
      • Av. Hamza ÇOLAK
  • Belgeler
    • Kira Sözleşmesi
  • S.S.SYeni
  • İletişim
WhatsApp
Muteber Hukuk
  • Anasayfa
  • Makaleler
    • Gayrimenkul Hukuku
    • Aile ve Boşanma Hukuku
    • Miras Hukuku
    • İş Hukuku
    • İcra ve İflas Hukuku
    • Tazminat Hukuku
    • Ticaret Hukuku
    • Tüketici Hukuku
    • Vergi Hukuku
    • Ceza Hukuku
    • Fikri Mülkiyet Hukuku
    • İdare Hukuku
    • Uluslararası Hukuk
    • Sağlık ve Tıp Hukuku
    • Vatandaşlık Hukuku
    • Bilişim Hukuku
    • Şirketler Hukuku
  • Hizmetlerimiz
    • Gayrimenkul Davaları
    • Ticaret ve Şirket Davaları
    • Tazminat Davaları
    • İş Davaları
    • Aile ve Boşanma Davaları
    • Ceza Davaları
    • Miras Davaları
    • Uluslararası Davalar
    • Fikri Mülkiyet Davaları
  • Kurumsal
    • Hakkımızda
    • Yazar/Avukat
      • Av. Batuhan ATALAR
      • Av. Hamza ÇOLAK
  • Belgeler
    • Kira Sözleşmesi
  • S.S.SYeni
  • İletişim
No Result
View All Result
Muteber Hukuk
No Result
View All Result
Home Miras Hukuku

Miras Sebebiyle İstihkak Davası 2025

Av. Batuhan ATALAR by Av. Batuhan ATALAR
7 Ağustos 2025
in Miras Hukuku
Okuma Süresi:12 dakika okuma
128 5
A A
0
152
SHARES
1.9k
VIEWS
WhatsApp'ta PaylaşFacebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş
İçerik gizle
1 Miras Sebebiyle İstihkak Davası
2 Davanın Şartları
2.1 Mirasçılık Sıfatı
2.2 Malın Tereke ile Bağlantısı
2.3 Hak İddiası
3 Davanın Tarafları
3.1 Davacı
3.2 Davalı
4 Görevli ve Yetkili Mahkeme
5 Zamanaşımı
6 İspat Yükü ve Deliller
7 Davanın Hüküm ve Sonuçları

Miras Sebebiyle İstihkak Davası

Toplumda malvarlığının nesilden nesile geçişi, hem ekonomik düzenin hem de aile yapısının sürekliliği açısından büyük önem taşır. Bu geçiş sürecini düzenleyen miras hukuku, çeşitli sosyal ve hukuki çatışmalara da sahne olur. Mirasın intikali sırasında sıklıkla, terekedeki bir malın kime ait olduğu, o malın terekeye dahil edilip edilmeyeceği, mirasçılar ve üçüncü kişiler arasında tartışma konusu olur. İşte bu tartışmaların hukuki çözümünde, Türk Medeni Kanunu’nun 637. maddesiyle getirilen “miras sebebiyle istihkak davası” kurumu hayati bir rol oynar. Bu dava türü, mirasçının kendi mirasçılık hakkına ve terekeye dahil edilmeyen bir mala yönelik hak iddiasını ileri sürebilmesine olanak tanır.

Türk Medeni Kanunu’nun 637. maddesi, “Miras sebebiyle istihkak davası” başlığı altında şu şekilde düzenlenmiştir :

Yasal veya atanmış mirasçı, terekeyi veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı mirasçılıktaki üstün hakkını ileri sürerek miras sebebiyle istihkak davası açabilir.
Bu davada hâkim, mirasçılık sıfatıyla ilgili uyuşmazlıkları da çözer.
Hâkim, davacının istemi üzerine hakkın korunması için davalının güvence göstermesi veya tapu kütüğüne şerh verilmesi gibi gerekli her türlü önlemi alır.

Miras sebebiyle istihkak davası, Türk Medenî Kanunu’nun 637 – 639’uncu maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu dava mirasçıların tereke üzerindeki menfaatlerini korumak için öngörülmüş, özel bir talep hakkını içeren bir eda davasıdır. Bu dava aynı zamanda küllî bir davadır. Mirasçılar, terekenin bir kısmının üçüncü kişinin zilyetliğinde bulunması durumunda, isterlerse mirasbırakanın sahip olduğu dava hakkına dayanarak, isterlerse miras sebebiyle istihkak davası açarlar.

Mirasbırakanın ölümünde bazen tereke veya bazı tereke malları o terekeyi veya tereke mallarını ellerinde bulundurmamaları gereken kişilerin zilyetliğinde olabilir. Tereke malını veya mallarını ellerinde bulunduranlar tereke mallarına haksız zilyet durumundadırlar. Miras sebebiyle istihkak davası ile hak sahibi mirasçı terekenin veya tereke malının kendisine verilmesini ister.

Mal haksız zilyedin elinde değilse, o mal yerine terekeye giren eşya haksız zilyetten talep edilir. Ayni ikame prensibi burada geçerlidir. Mala haksız zilyet, malı iyiniyetli olmayan üçüncü şahsa devretmişse, üçüncü şahıs malı elinde bulundurduğu için üstün hakka sahip mirasçı dilerse üçüncü şahsa karşı “miras sebebiyle istihkak davası” açar. Çünkü miras sebebiyle istihkak davası aynî niteliktedir. Dilerse, devri kabul edip, malın yerine geçeni (ayni ikame) miras sebebiyle istihkak davasına konu yapabilir. Miras sebebiyle istihkak davası bir eda davasıdır. Üstün hakka sahip mirasçının, ilk davalıya karşı tazminat davası açma hakkı saklıdır. Tazminatın tespitinde, malı devredenin malı ne şekilde ve ne zaman teslim ettiği gözönünde tutulur.

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, E. 2020/3483 K. 2021/955 T. 16.02.2021 ilamında ; “Yasal veya atanmış mirasçı, terekeyi veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı mirasçılıktaki üstün hakkını ileri sürerek miras sebebiyle istihkak davası açabilir. Bu davada hakim mirasçılık sıfatıyla ilgili uyuşmazlıkları da çözer. (TMK m.637/1).

Muris … tarafından muhtelif tarihlerde …’ın hesabına döviz cinsinden paralar gönderildiği, …’ın da kendisine gönderilen dövizin bir kısmını diğer davalıların hesaplarına gönderdiği dosya kapsamında bulunan banka kayıtları ve bilirkişi raporlarından anlaşılmaktadır.

Davacı murisi …’ın gönderdiği paranın davalı …’a bağışlandığı belli olmadığı gibi dosya kapsamında bulunan elektronik posta yazışmalarından; davacının murisi …’ın, davalıların hesabında bulunan paralar hakkında tasarrufi işlemlerde bulunduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda mahkemece davacının talebinin miras sebebiyle istihkak olduğu gözetilerek davacının murisi … tarafından yasal mirasçı sıfatı bulunmayan davalılara gönderdiği paranın istihkakına dair hüküm kurulması gerekirken, tenkis hesabı yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.” demiştir.

Davanın Şartları

Mirasçılık Sıfatı

Davanın açılabilmesi için öncelikle davacının mirasçılık sıfatına sahip olması gerekir. Bu sıfat, yasal mirasçılık (örneğin altsoy, üstsoy, eş, evlatlık) ya da atanmış mirasçılık (vasiyetname ile atanmış) şeklinde olabilir. Mirasçılığın genellikle resmi veraset ilamı ile ispatı zorunludur.

Malın Tereke ile Bağlantısı

Dava konusu mal, terekeye dahil edilmemiş, başka bir deyişle miras bırakanın ölümüyle birlikte onun malvarlığına dâhil olduğu düşünülen bir mal olmalıdır. Davacı, malın terekede yer aldığını göstermek zorundadır.

Hak İddiası

Davacı, mal üzerindeki hakkının mirasçılıktan doğduğunu, yani bu hakkın kaynağının mirasçılık sıfatı olduğunu ispatlamalıdır. Sıradan bir mülkiyet iddiası değil, mirasçılık sıfatına dayalı özel bir hak iddiası söz konusudur.

Davanın Tarafları

Davacı

Yalnızca yasal veya atanmış mirasçılar bu davayı açabilir. Vasiyet alacaklıları ya da tereke ile ilgisi olmayan üçüncü kişiler TMK m. 637 anlamında istihkak davası açamaz.

Mirasçı sıfatı ile terekeye dahil mallar üzerinde hak sahibi olan ve bu hakları gasp edilmiş olan yasal veya atanmış mirasçılar miras sebebiyle istihkak davasını açabilirler. Davanın açılması için davacının mirasçılığının kesin olarak belirlenmiş olması gerekir. Vasiyet alacaklısı bu davayı açamaz. Üç aylık ret süresi içinde veya defter tutulması talep edilmişse, bu süre içinde miras sebebiyle istihkak davası açılamaz. Davayı açan mirasçının üstün hakka sahip mirasçı olması gerekir.

Eğer mirasbırakanın birden fazla mirasçısı varsa ve miras paylaşılmışsa mirasçılardan her biri miras sebebiyle istihkak davasını açabilir (TMK. 640/4). Paylaşım yapılana kadar aralarında miras ortaklığı bulunan kişiler bu davayı ancak birlikte ya da ortak temsilci aracılığıyla açabilirler. Ancak mirasçılardan her biri bu davanın açılması için mahkemeden terekeye temsilci atanmasını talep edebilir (TMK 640/3).

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, E. 2013/22636 K. 2014/20444 T. 07.11.2014 kararında ; “Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlar üzerinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin payı taşınmazın tamamı üzerinde söz konusudur. TMK’nun 702. maddesi gereğince tasarrufi işlemlerde oybirliği aranır. Dava da bir tasarrufi işlem olup, kural olarak üçüncü kişilere karşı tüm mirasçıların birlikte dava açmaları gerekir.

Davacı dava dilekçesinde, sadece kendi adına iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Bu nedenle terekeye dâhil bir taşınmaz için bir veya birkaç mirasçının tek başına üçüncü kişilere karşı dava açma sıfat ve hukuki ehliyeti bulunmamaktadır. Öyle ise, dava konusu taşınmazın mirasçıları arasında ve tüm mirasçıların katılımıyla paylaşılıp paylaşılmadığının, paylaşım, satış, bağış yoluyla davacıya geçip geçmediğinin araştırılması, şayet, murisin terekesi mirasçıları arasında ve tüm mirasçıların katılımıyla paylaşıma tabi tutulmamış, taşınmaz paylaşım, satış veya bağış yoluyla davacıya intikal etmemiş ise, davacının terekeye dâhil taşınmaz için tek başına üçüncü kişilere karşı dava açma sıfat ve ehliyeti bulunmadığından ve tek başına kendi adına iptal ve tescil isteğinde bulunduğundan, TMK’nun 702. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.

Şayet terekeye dahil taşınmaz açıklanan yollardan davacıya geçmiş veya davacı tek mirasçı ise şimdiki gibi davanın kabulüne karar verilmesi düşünülmelidir. Bu husus aktif dava açma ehliyetine (dava şartına) ve kamu düzenine ilişkin olup, Mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulur.” demiştir.

Davalı

Davalılar, hiçbir sebep göstermeden tereke mallarına zilyet olanlar ve mirasçı sıfatı ile terekeye fiilen zilyet olanlardır. Eğer miras sebebi ile istihkak davası açılan haksız zilyet ölmüşse, dava onun mirasçılarına karşı açılır.

Terekedeki bir mal mirasçılardan birinin elinde bulunuyorsa, diğer mirasçıların birlikte mirasçı oldukları bu mirasçıya karşı miras sebebiyle istihkak davası açması söz konusu değildir. Çünkü, elbirliği ortaklığı devam ederken, hangi tereke malı üzerinde hangi mirasçıların üstün hakka sahip olduğu bilinmez. Bu nedenle, dava ancak mirasın paylaşılmasından sonra açılabilir. Bu dava miras sebebiyle istihkak davası değil, özel bir davadır. Paylaşmadan sonra bazı malların varlığının tespiti halinde, bu mallar üzerinde mirasçıların elbirliği ortaklığı devam eder.

Görevli ve Yetkili Mahkeme

İstihkak davasında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Yetki açısından ise, kural olarak miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir (TMK m. 576).

Zamanaşımı

TMK m. 639 :

Miras sebebiyle istihkak davası, davacının kendisinin mirasçı olduğunu ve iyiniyetli davalının terekeyi veya tereke malını elinde bulundurduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde mirasbırakanın ölümünün veya vasiyetnamenin açılmasının üzerinden on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
İyiniyetli olmayanlara karşı zamanaşımı süresi yirmi yıldır.

Miras sebebiyle istihkak davası zamanaşımı süresi içinde açılmalıdır. Bu süre davacının kendisinin üstün hakka sahip mirasçı olduğunu ve davalının tereke mallarına zilyet olduğunu öğrendiği tarihten itibaren bir yıldır. Süre terekedeki bütün mallar için aynı anda başlamayıp, tek tek her mal için söz konusudur. İyiniyetli zilyede karşı açılacak dava süresi en çok on yıldır. On yıllık sürenin başlangıcı mirasbırakanın ölümünden veya vasiyetnamenin açılmasından itibaren işlemeye başlar. İyiniyetli olmayan zilyede karşı dava açma süresi yirmi yıldır. Bu süreler içinde haksız zilyet açısından kazandırıcı zamanaşımı şartları gerçekleşmiş de olsa, davalı bu hususu ileri sürerek malı iktisap edemez.

Miras sebebiyle istihkak davası açma süresi zaman aşımına uğramışsa mirasçılar zamanaşımına uğramayan adi istihkak davasını her zaman açabilirler.

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, E. 2019/3156 K. 2019/8389 T. 09.12.2019 ilamında ; “Somut olayda da, Türk Medeni Kanununun 639. maddesi uyarınca miras sebebiyle istihkak davasında terekeden doğan alacak istemi öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde zamanaşımına uğrar. Mirasçılar … ile …’in açtıkları miras sebebiyle istihkak davası ile miras paylarına yönelik işlem yapıldığından haberdar oldukları kabul edilerek dava tarihi olan 02.06.2009 tarihi üzerinden değerlendirme yapılmalıdır.

Birleşen davada dava tarihi olan 11.12.2012 tarihi ile asıl davada dava tarihi olan 02.06.2009 tarihleri arasında Türk Medeni Kanununun 639. maddesinde belirtilen 1 yılı aşkın süre geçtiğinden, davalılar vekilinin birleşen davaya yönelik cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken, birleşen davada uygulanması gerekmeyen Türk Medeni Kanununun 571. maddede belirtilen hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi ve hüküm sonucunun (2.) bendinde birleşen davanın Türk Medeni Kanununun 571. maddesine göre reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de davanın reddi sonucu itibariyle doğru olduğundan HUMK’nun 438/7. maddesi ve 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin ve hüküm sonucunun düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” demiştir.

İspat Yükü ve Deliller

TMK m. 637 açıkça belirtmektedir ki, hem mirasçılık sıfatı hem de malın terekeye ait olduğu ve üzerindeki hakkın mirasçılık sıfatından doğduğu iddiası davacı tarafından ispatlanmalıdır. Ayrıca davacı , dava konusu terekenin veya tereke malının, haksız olarak davalının elinde bulunduğunu, bu nedenle de söz konusu değerlerin zilyetliğini henüz elde edemediğini ispat etmesi gerekir.
İspat için başvurulabilecek deliller şunlardır :

  • Resmi kayıtlar: Tapu, noter belgeleri, veraset ilamı.
  • Tanık beyanları: Özellikle aile içi ilişkilerde ve taşınır mallar açısından önemli olabilir.
  • Bilirkişi incelemeleri: Malın niteliği veya değerinin belirlenmesinde başvurulabilir.
  • Diğer belgeler: Fatura, ödeme makbuzları, banka kayıtları, yazışmalar.

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da, mirasçının yalnızca mirasçılık sıfatını değil, dava konusu mal üzerindeki hakkının mirasçılıktan kaynaklandığını somut delillerle ispatlaması gerektiği vurgulanmaktadır.

Davanın Hüküm ve Sonuçları

TMK m. 638 :

Miras sebebiyle istihkak davasının kabulü hâlinde, tereke veya terekeye dahil mal, davacıya zilyetliğe ilişkin hükümler uyarınca verilir.

Miras sebebiyle istihkak davasında davalı, tereke malını zamanaşımı yoluyla kazandığını ileri süremez.

Miras sebebiyle istihkak davasının kazanılması halinde, malı elinde bulunduran zilyet, zilyetliğe ilişkin hükümlere göre malı geri vermekle yükümlüdür. Miras sebebi ile istihkak davasında, davalı kazandırıcı zamanaşımı def’ini ileri süremez. Meselâ taşınır bir malı beş yıl süre ile iyiniyetle elinde tuttuğunu ileri süremez. Ancak, tereke veya tereke malları genellikle kapsam, miktar ve durum itibariyle değişmeye müsait olup, zamanla miktarlarında artış olabileceği gibi, yok olmaları ya da azalmaları veya yerlerine başka değerlerin geçmesi de mümkündür. İşte böyle bir halde, davalı terekeyi veya tereke mallarını aynen değil, miktar ve kapsamlarında meydana gelen artışlar veya yerlerine geçen ikame değerlerle birlikte geri vermek zorunda kalırlar.

Geri verme borcunun kapsamı, davalının iyiniyetli veya kötüniyetli olmasına göre değişir :

Davalı iyiniyetli ise, zilyetliğinin haksız olduğunu bilmiyor ve bilmesi de gerekmiyorsa , iade anında elinde ne varsa onu geri vermekle yükümlüdür. Bu açıdan ikame değerlerinin de iade edilmesi gerekir. Malın kazara yok olmasından sorumlu değildir.

Varlığına inandığı hakkın sınırlarını aşmamak kaydıyla, elde ettiği ürünleri (semereleri) iade etmesi gerekmez. Elde etmeyi ihmal ettiği ürünlerle (semerelerle), eşyayı bizzat kullanması sonucu sağladığı yararlanma için tazminat ödemez. Mala gelen diğer zararlardan sorumlu olmaz.

Eşyayı geri vermek durumunda kalırsa, yapmış olduğu masraflardan zorunlu ve faydalı nitelik taşıyanların ödenmesini isteyebilir. Bunlar ödeninceye kadar eşyayı geri vermekten kaçınabilir. Lüks masrafları ödenmezse, asıl şeye zarar vermemek kaydıyla, bunları söküp alabilir.

Davalı kötüniyetli ise, zilyetliğinin haksız olduğunu biliyor veya bilmesi gerekiyorsa hakları az, sorumluluğu fazladır. O, eşyayı ilk ele geçirdiği hâliyle geri vermek zorundadır. İstisnalar dışında eşyanın kazara yok olmasından bile sorumludur.

Fiilen elde ettikleri kadar, elde etmeyi ihmal ettiği ürünleri (semereleri) dahi geri verecektir. Eşyayı bizzat kullanarak yararlanmışsa, bunun için tazminat ödemesi gerekir. Eşyayı geri vermek durumunda kaldığı zaman isteyebileceği masraflar sadece zorunlu nitelik taşıyan masraflardır.

Hukuki sürecin etkin yönetilmesi, doğru stratejilerin belirlenmesi, güvenilir bir işbirliği miras davanızı en iyi şekilde yönetilebilmesi için hukuki ihtiyaçlarınızı anlayan ve ilgili alanda uzmanlaşmış bir miras avukatı ile süreci takip etmenizi önemle tavsiye ederiz.

Av. Batuhan ATALAR

Av. Batuhan ATALAR

Av. Batuhan ATALAR , Karadeniz Teknik Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. 2019 yılından bu yana avukatlık mesleğini icra etmektedir. Özellikle aile ve boşanma hukuku , tazminat hukuku , taşınmaz hukuku , sigorta hukuku , icra ve iflas hukuku ve miras hukuku uzmanlık alanlarıdır. Halen değerli müvekkillerine her türlü hukuki konuda profesyonel avukatlık hizmeti vermektedir.

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Kategoriler

  • Aile ve Boşanma Hukuku
  • Belgeler/Dilekçeler
  • Bilişim Hukuku
  • Ceza Hukuku
  • Fikri Mülkiyet Hukuku
  • Gayrimenkul Hukuku
  • İcra ve İflas Hukuku
  • İdare Hukuku
  • İş Hukuku
  • Miras Hukuku
  • Sağlık ve Tıp Hukuku
  • Şirketler Hukuku
  • Tazminat Hukuku
  • Ticaret Hukuku
  • Tüketici Hukuku
  • Uluslararası Hukuk
  • Vatandaşlık Hukuku
  • Vergi Hukuku

Kısa Yollar

  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
  • Uyap

Adaletin ve hukukun gücünü temsil ediyoruz. Muteber Hukuk Bürosu, hukuki ihtiyaçlarınızı karşılamak ve haklarınızı savunmak için burada. Profesyonel ekibimizle sizin için çalışıyoruz.

  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
  • Uyap

© 2023 Lütfen Dikkat - Tüm Hakları Saklıdır Muteber Hukuk Bürosu.

Tekrar hoş geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz?

Şifrenizi Geri Alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yapın
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Makaleler
    • Gayrimenkul Hukuku
    • Aile ve Boşanma Hukuku
    • Miras Hukuku
    • İş Hukuku
    • İcra ve İflas Hukuku
    • Tazminat Hukuku
    • Ticaret Hukuku
    • Tüketici Hukuku
    • Vergi Hukuku
    • Ceza Hukuku
    • Fikri Mülkiyet Hukuku
    • İdare Hukuku
    • Uluslararası Hukuk
    • Sağlık ve Tıp Hukuku
    • Vatandaşlık Hukuku
    • Bilişim Hukuku
  • Hizmetlerimiz
    • Gayrimenkul Davaları
    • Ticaret ve Şirket Davaları
    • Tazminat Davaları
    • İş Davaları
    • Aile ve Boşanma Davaları
    • Ceza Davaları
    • Miras Davaları
    • Uluslararası Davalar
    • Fikri Mülkiyet Davaları
  • Kurumsal
    • Hakkımızda
    • Yazarlarımız/Avukatlar
      • Av. Batuhan ATALAR
      • Av. Hamza ÇOLAK
  • S.S.S
  • İletişim

© 2023 Lütfen Dikkat - Tüm Hakları Saklıdır Muteber Hukuk Bürosu.