İştirak Nafakası
Aile hukuku, toplumsal yapının temel taşlarından biri olan aile bireyleri arasındaki ilişkileri düzenleyen bir hukuk dalıdır. Bu bağlamda, boşanma sonrası çocukların mali olarak korunmasına yönelik olarak düzenlenen nafaka türlerinden biri de iştirak nafakasıdır. İştirak nafakası, boşanma ya da ayrılık kararı sonrasında velayet hakkı kendisine verilmeyen ebeveynin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılmasını sağlamak amacıyla düzenlenmiş bir nafaka türüdür.
1. İştirak Nafakasının Hukuki Dayanağı
Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler.
(Ek ikinci fıkra:24/11/2021-7343/37 md.) Mahkeme, kararında kişisel ilişki düzenlemesinin gereklerinin yerine getirilmemesi hâlinde, çocuğun menfaatine aykırı olmamak kaydıyla velayetin değiştirilebileceğini ihtar eder.
Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.
Hâkim, istem hâlinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.
İştirak nafakasının hukuki dayanağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 182. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, boşanma sonrasında velayet hakkı kendisine verilmeyen ebeveyn, çocuğun bakım, eğitim, sağlık ve diğer temel ihtiyaçlarını karşılamak için maddi katkıda bulunmak zorundadır. İştirak nafakası, çocuğun yaşamını sürdürebilmesi ve eğitim hayatını tamamlayabilmesi için zorunlu bir unsurdur.
2. İştirak Nafakasının Belirlenmesi
İştirak nafakasının miktarı, mahkeme tarafından çocuğun ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün mali durumu dikkate alınarak belirlenir. Mahkeme bu belirlemeyi yaparken şu kriterleri göz önünde bulundurur :
● Çocuğun Yaşı ve Eğitim Durumu : Çocuğun yaşına göre eğitim giderleri değişiklik gösterir. Okul öncesi dönem, ilköğretim, lise ve üniversite eğitim süreçlerinde farklı mali yükümlülükler doğar. Çocuğun eğitim hayatının gerektirdiği masraflar, nafakanın belirlenmesinde önemli bir kriterdir.
● Çocuğun Sağlık Giderleri : Çocuğun mevcut sağlık durumu ve özel bir bakım gerektirip gerektirmediği değerlendirilir. Sürekli ilaç kullanımı, özel tedavi gereksinimleri ve diğer sağlık masrafları nafaka miktarının belirlenmesinde dikkate alınır.
● Nafaka Yükümlüsünün Gelir Durumu : Nafaka ödeyecek ebeveynin ekonomik durumu, gelir düzeyi, çalışma koşulları, malvarlığı ve diğer yükümlülükleri göz önüne alınır. Mahkeme, nafaka yükümlüsünün ödeme gücünü aşan bir nafaka belirlememeye dikkat eder.
● Çocuğun Yaşadığı Sosyal ve Ekonomik Koşullar : Çocuğun yaşadığı çevre, okul durumu, sosyal yaşam standartları da göz önüne alınır. Çocuğun mevcut yaşam kalitesinin devam ettirilmesi için gereken mali katkı değerlendirilir.
● Ebeveynlerin Diğer Yükümlülükleri : Nafaka yükümlüsünün başka çocukları olup olmadığı, bakmakla yükümlü olduğu diğer bireylerin varlığı gibi hususlar da nafaka miktarının belirlenmesinde dikkate alınır.
● Enflasyon ve Ekonomik Koşullar : Günümüzde enflasyon oranları ve yaşam maliyetlerindeki artış da nafakanın belirlenmesinde etkili olabilir. Mahkemeler, zaman içinde değer kaybını önlemek amacıyla nafakanın yıllık artış oranlarını da belirleyebilir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/3156 E., 2021/5120 K. sayılı kararında, “Nafaka miktarı belirlenirken tarafların mali durumlarının ve çocuğun ihtiyaçlarının dönemsel olarak yeniden değerlendirilmesi gerektiği” belirtilmiştir.
3. İştirak Nafakasının Artırılması
İştirak nafakası miktarı, zaman içerisinde değişen ekonomik koşullar, çocuğun artan eğitim ve sağlık giderleri veya nafaka yükümlüsünün gelir seviyesinde meydana gelen değişiklikler gibi nedenlerle artırılabilir. Nafaka alacaklısı, çocuğun ihtiyaçlarının arttığını ve mevcut nafakanın yeterli gelmediğini kanıtlayarak mahkemeye başvurabilir.
Mahkeme, nafaka artırımı taleplerini değerlendirirken çocuğun güncel eğitim ve sağlık giderleri, enflasyon ve yaşam maliyetlerindeki artış, nafaka yükümlüsünün gelir durumundaki değişiklikler, çocuğun yaşadığı çevredeki ekonomik şartlar gibi hususları göz önünde bulundurur.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/4521 E., 2020/6843 K. sayılı kararında, “Çocuğun eğitim giderlerindeki artış ve genel ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak iştirak nafakasının artırılması gerektiği” belirtilmiştir.
4. Dava Sürecinde Tedbir Nafakası
Boşanma veya velayet davaları süresince çocuğun mali ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla tedbir nafakası talep edilebilir. Tedbir nafakası, dava sürecinde çocuğun bakım, eğitim ve diğer temel gereksinimlerini karşılamak amacıyla mahkeme tarafından hükmedilen geçici bir nafaka türüdür. Mahkeme, çocuğun menfaatlerini göz önüne alarak, nafaka yükümlüsünün ekonomik durumunu da dikkate alarak uygun bir tedbir nafakası miktarı belirler.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/6598 E., 2019/7852 K. sayılı kararında, “Boşanma davası süresince çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılamak için tedbir nafakası bağlanması gerektiği, bu nafakanın çocuğun üstün yararı gereğince belirlenmesi gerektiği” belirtilmiştir.
5. İştirak Nafakasının Sona Ermesi
İştirak nafakası, genel olarak çocuğun reşit olmasıyla sona erer. Ancak, çocuğun eğitimine devam etmesi durumunda, nafaka üniversite eğitimi süresince devam edebilir. Bununla birlikte, çocuğun kendi geçimini sağlayabilecek bir işte çalışması veya evlenmesi gibi durumlar da nafakanın sona ermesine neden olabilir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/4754 E., 2017/6321 K. sayılı kararında, “Çocuğun üniversite eğitimini sürdürmesi halinde, ihtiyaçlarının devam ettiği ve nafakanın buna göre düzenlenmesi gerektiği” belirtilmiştir.
6. İştirak Nafakasının Tahsili ve Yaptırımlar
Nafaka yükümünün yerine getirilmemesi durumunda, alacaklı olan taraf İcra ve İflas Kanunu uyarınca icra takibi başlatabilir. Nafaka borcunun ödenmemesi halinde nafaka borçlusuna hapis cezası uygulanabilir. Bu nedenle nafaka yükümünün yerine getirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2018/8234 E., 2019/5473 K. sayılı kararında, “Nafaka borcunun ödenmemesi halinde, İcra ve İflas Kanunu uyarınca borçlunun tazyik hapsi ile cezalandırılabileceği” belirtilmiştir.
7. Sonuç
İştirak nafakası, boşanma sonrasında çocuğun maddi ve manevi refahını korumaya yönelik önemli bir hukuki mekanizmadır. Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen bu nafaka türü, çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılamak ve yaşam kalitesini sürdürebilmek amacıyla önemli bir güvence sunmaktadır. Nafaka miktarının adil ve dengeli bir şekilde belirlenmesi, hem çocuğun hem de ebeveynlerin hak ve menfaatlerini koruma açısından kritik bir rol oynamaktadır. Ayrıca, ekonomik ve sosyal değişimler doğrultusunda nafakanın artırılması mekanizmasının işletilmesi, çocuğun yaşam standartlarının korunması açısından büyük önem arz etmektedir.
Hukuki sürecin etkin yönetilmesi, doğru stratejilerin belirlenmesi, güvenilir bir işbirliği ile boşanma davanızı en iyi şekilde yönetilebilmesi için hukuki ihtiyaçlarınızı anlayan ve ilgili alanda uzmanlaşmış bir boşanma avukatı ile süreci takip etmenizi önemle tavsiye ederiz.