DASK Tarafından yapılan Ödemelerde Güncel Tarife
25 Kasım 2022 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanan Zorunlu Deprem Sigortası Tarife Ve Talimat Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tebliğ’in 3. maddesinde “Aynı Tebliğin 4 üncü maddesinde yer alan tablo “…Betonarme Yapı Tarzının Sigorta Bedeli Hesabına Esas Metrekare Bedelinin 3.016,00 TL, Diğer Yapı Tarzının Sigorta Bedeli Hesabına Esas Metrekare Bedelinin 2.080, 00 TL olarak düzenlenmiştir…” şekilde değiştirilmiştir.
Görüldüğü üzere 25 Kasım 2022 tarihli değişiklik ile betonarme yapılarda Zorunlu Deprem Sigortası teminatı metrekare başına 1.508 TL’ den 3.016 TL’ ye yükseltilmiştir. Ancak DASK tarafından 6 Şubat 2023 depreminde ağır hasar alan binalara 1.508 TL olan eski tarife üzerinden hesaplanan miktarlarda tazminat ödemesinde bulunulmuştur.
Bu durumda 25 Kasım 2022 Tarihli değişiklikten önce yapılmış olan ve 6 Şubat 2023 Tarihinde geçerli bulunan zorunlu deprem sigortalarında ödenmesi gereken tazminat nasıl belirlenecektir? Konuya ilişkin açıklama aşağıda yer almaktadır.
Zorunlu deprem sigortası doğal afet sigortaları kurumu adına yetkili sigorta şirketleri tarafından yapılır. Her yıl yenilenen poliçeler dahilinde sigorta bedeli peşin olarak ödenir ve sigorta bedeli idare tarafından belirlenir. Sözleşme, hukuk terimi olarak, hukuksal bir sözleşme oluşturma amacıyla iki ya da daha çok kişinin veya kuruluşun karşılıklı ve birbirine uygun irade bildirimi ile gerçekleşen bir işlemdir. Zorunlu deprem sigortası da sigortalı ile DASK arasında yapılan bir sigorta sözleşmesidir. DASK sözleşmenin sigortacısı konumundadır. Sigorta priminin idare tarafından belirlenmesi zorunlu deprem sigortasını bir sigorta sözleşmesi olmaktan çıkarmaz. DASK’ ın prim ödemeyen her zarar görene tazminat ödemesi diye bir durum söz konusu değildir. DASK sadece kendisiyle sözleşme yapan ve prim yatıran zarar görenlere tazminat ödemektedir. Sözleşmelerde her iki tarafın da hak ve yükümlülükleri vardır.
Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları (Genel Şartlar) A.1 maddesi “Bu sigorta ile, depremin doğrudan neden olduğu maddi zararlar ile deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, dev dalga (tsunami) veya yer kaymasının sigortalı binalarda neden olacağı hasarlar (temeller, ana duvarlar, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, bahçe duvarları, istinat duvarları, tavan ve tabanlar, merdivenler, asansörler, sahanlıklar, koridorlar, çatılar, bacalar ve yapının benzer nitelikteki tamamlayıcı kısımlarında meydana gelenler de dahil olmak üzere), sigorta bedeline kadar Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından teminat altına alınmıştır.” hükmü ile sigortanın kapsamı düzenlenirken de bu husus hüküm altına alınmıştır.
Zorunlu Deprem Sigortası (“ZDS”) tazminat hesaplamasının nasıl yapılacağı Zorunlu Deprem Sigortaları Genel Şartlarının “Tazminat Hesabı” başlıklı B.3.1. maddesinde 3.1- Sigorta tazminatının hesabında, tam veya kısmi hasar olmasına bakılmaksızın, rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte, benzer yapı özellikleri göz önünde bulundurularak, binanın piyasa rayiçlerine göre hesaplanan yeniden yapım maliyeti esas alınır. Ancak sigorta tazminatı, hiçbir durumda sigorta bedelinden fazla olamaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
Ayrıca ZDS Genel Şartlarının “Sigorta Bedelinin Tespiti” başlıklı A.4. maddesinde; “Sigorta bedelinin tespitinde, sigorta edilen meskenin yapı tarzı için Hazine ve Maliye Bakanlığınca yayımlanan “ZDS Tarife ve Talimatı”nda belirlenen metrekare bedeli ile aynı meskenin brüt yüzölçümünün (veya yaklaşık yüzölçümünün) çarpılması sonucu bulunan tutar esas alınır. ZDS yapılan bir meskenin sigorta bedeli, her halde “ZDS Tarife ve Talimatı”nda belirlenen azami teminat tutarından çok olamaz.” şeklinde açıklanmıştır.
Poliçedeki sigorta bedeli, poliçe tanzim tarihine göre değil, diğer mal sigortalarından farklı olarak riziko tarihinde Zorunlu Deprem Sigortası Tarife ve Talimatında yapılan değişikliklere göre belirlenmelidir. Yani poliçe başlangıcında belirlenen tutar poliçe bitimine kadar geçerli değildir.
Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmeliğin 10’uncu maddesinde, sözleşmenin devamı sırasında yapılacak bilgilendirmenin kapsamı somutlaştırılmış, ayrıca yükümlülüğün yerine getirilmesi gereken 10 günlük azami süre belirlenmiştir. Buna göre sigortacı, sözleşmeye konu sigortaya ilişkin mevzuatta meydana gelen değişiklikleri, iflas veya tasfiyesini, ilgili branşlarda yapılan ruhsat iptallerini, tüm branşlarda sözleşme yapma yetkisinin kaldırıldığını, sigorta sözleşmesinin devamı sırasında ortaya çıkabilecek, sigorta ettiren ile sigorta sözleşmesinden yararlanacak kimselerin hak, borç ve yükümlülüklerini doğrudan etkileyebilecek nitelikteki her türlü değişiklik ve gelişmeyi, sigorta ettirene veya sözleşmeden menfaat sağlayacak kişilere bildirmek zorundadır.
Bilindiği gibi TTK m.1425/3 hükmünde; “Kanunlarda aksine hüküm bulunmadıkça, genel şartlarda sigorta ettirenin, sigortalının veya lehtarın lehine olan bir değişiklik hemen ve doğrudan uygulanır. Ancak, bu değişiklik ek prim alınmasını gerektiriyorsa, sigortacı değişiklikten itibaren sekiz gün içinde prim farkı isteyebilir. İstenilen prim farkının sekiz gün içinde kabul edilmemesi hâlinde sözleşme eski genel şartlarla devam eder” denilmiştir.
Bir mal sigortasında kural olarak sigorta bedelinin sigorta değerine eşit olması gerekir (tam değer üzerinden sigorta). Bununla birlikte bu denkliğin sonradan (sigorta süresi içinde) bozulması sık karşılaşılan bir durumdur. Hasarın gerçekleştiği tarihte rayiç değer ödenmesi ve “enflasyona karşı koruma klozu” koymak gibi yöntemler ile hasar günü enflasyon oranı (esas alınan endekse göre) ne ise, sigorta bedeli de o oranda artmış sayılmakta ve böylece ayrıca bir işleme gerek kalmadan enflasyon etkisiyle meydana gelen eksik sigorta bertaraf edilmiş olmaktadır.
DASK poliçesi, ZMSS (Trafik) sigortası gibi primi peşin alınan poliçelerdendir. Enflasyonist ortamlarda, başlangıçta alınan primin satın alma değeri sigorta süresine göre yüksektir. Somut örnek vermek gerekirse, ödenen TL primin karşılığı ile başlangıçta 100 USD alınabilir iken %100 enflasyon olan bir ekonomide poliçe döneminin sonlarında 50 USD alınabilmesi muhtemeldir. Örneğe göre devam edersek, başlangıçta 100,00 USD’lik prim alınmışken, sıra hasar ödemeye gelince enflasyon yükünün sigortalıya yüklenmesi anlamına gelecek iddiaların ileri sürülmesi dürüstlük ilkesi (TMK. md. 2) ile bağdaşmaz.
31/12/2016 tarihli ve 29935 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan (3. Mükerrer) Zorunlu Deprem Sigortası Tarife Ve Talimat Tebliğinin (25/11/2022 tarih ve 32024 Sayılı Resmi Gazete ile değiştirilen);“Aynı Tebliğin 4 üncü maddesinde yer alan tablo aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.”, A-Betonarme Sigorta Bedeli Hesabına Esas Metrekare Bedeli 3.016,00 TL, diğer yapılar için Sigorta Bedeli Hesabına Esas Metrekare Bedeli 2.080,00 TL olarak belirlenmiştir.”,
Tebliğin (25/11/2022 tarih ve 32024 Sayılı Resmî Gazete ile getirilen) Geçici 1 inci maddesinde; “Bu maddeyi ihdas eden Tebliğin yayımı tarihi öncesinde akdedilen ve teminat başlangıç tarihi 1/1/2020 ve sonrası olan sigorta sözleşmeleri, herhangi bir ek prim alınmaksızın bu Tebliğ kapsamındaki teminatlara tabidir.”, Tebliğin (25/11/2022 tarih ve 32024 Sayılı Resmî Gazete ile getirilen) Geçici 3’üncü maddesinde; “Bu maddeyi ihdas eden Tebliğin yayımı tarihinden önce akdedilen ve teminat başlangıç tarihi 1/1/2021 ve sonrası olan sigorta sözleşmeleri, prime ilişkin herhangi bir işlem yapılmaksızın bu Tebliğ kapsamındaki teminatlara tabidir” düzenlemeleri getirilmiştir.
25/11/2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan tarife değişikliğine ilişkin bildirimde dahi, sigortalıların yeni tarifeden yararlanabilmesi için zeyilname düzenlenmesi ve ek prim ödenmesi gerektiğine ilişkin hiçbir düzenleme de yer almamaktadır.
Bu nedenlerle Zorunlu Deprem Sigortası mevzuatında zeyilname ve ek prime ilişkin bir düzenleme bulunmadığı gibi, 25.11.2022 tarihinde zorunlu deprem sigortası tarifesinde metrekare bedeli ve azami teminat tutarında yapılan değişikliği ZDS genel şartları, yönetmelik ve KTK 1423. Maddesi gereğince sigortalıya bildirmeyen DASK’ ın sözleşme tarihindeki değil riziko tarihinde geçerli olan resmi tarifede belirtilen bedel üzerinden hesaplanan tazminattan sorumlu tutulması gerekmektedir.
Görüldüğü üzere 6 Şubat 2023 Tarihli depremde ağır hasar almış binaların tazminat ödemesi yapılırken , poliçe 25 Kasım 2022 Tarihli değişiklikten önce eski tarifeye göre düzenlenmiş olsa bile zararın meydana geldiği tarih 6 Şubat 2023 olduğundan dolayı yeni tarife uyarınca taşınmazın metrekaresi başına 3.016 TL ile çarpılması sonucu çıkan tazminatın ödenmesi gerekmektedir.
DASK tarafından ödemelerin büyük bir kısmı eski tarifeye göre yapılmıştır. Bu noktada vatandaşların ödemenin yeni tarifeye göre yapılmasını isteme ve dava etme hakkı bulunmaktadır. Burada alınan ödeme ile alınması gereken ödeme arasında %100 fark bulunmaktadır. Yani eski tarife üzerinden ödeme alan kişilerin aldıkları kadar bir ek ödeme alma imkanı bulunmaktadır.
Hukuki sürecin etkin yönetilmesi, doğru stratejilerin belirlenmesi, güvenilir bir işbirliği taşınmaz ve tazminat davanızı en iyi şekilde yönetilebilmesi için hukuki ihtiyaçlarınızı anlayan ve ilgili alanda uzmanlaşmış birtaşınmaz ve tazminat avukatı ile süreci takip etmenizi önemle tavsiye ederiz.
İLGİLİ YARGI KARARLARI
Yargıtay 17. H.D. E: 2019/6191 K: 2020/5166 sayılı 06.10.2020 Tarihli Kararı
“Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartlarının B.3-1. maddesinde “Sigorta tazminatının hesabında, tam veya kısmi hasar olmasına bakılmaksızın, rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte, benzer yapı özellikleri göz önünde bulundurularak, binanın piyasa rayiçlerine göre hesaplanan yeniden yapım maliyeti esas alınır” düzenlemesi yapılmış olup bu esaslara göre hesaplama yapmayan ve teknik bilirkişiden alınmayan rapor hükme esas almaya elverişli değildir. Hasar bedelinin belirlenmesinin özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği dikkate alınarak inşaat mühendisi bilirkişiden rapor alınmadan hüküm tesisi eksik inceleme niteliğindedir. Bu durumda mahkemece; sigortalı yapıda oluşan hasar bedelinin belirlenmesi için konusunda uzman inşaat mühendisinin de bulunduğu başka bir bilirkişi heyetinden, Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartlarının B.3-1. maddesindeki düzenleme gereği deprem tarihindeki serbest piyasa rayiçlerine göre davacı tarafın işyerindeki hasarın giderilmesi için gerekli olan yeniden yapım-onarım maliyetinin ne kadar olacağı hususunda denetime elverişli ve gerekçeli bir rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.”
Sigorta Tahkim Komisyonu 2023.E.438028 Başvuru sayılı 2024/126719 Karar Sayılı ve 26/03/2024 Tarihli Kararı
“Yukarıda açıklanan nedenlerle, ZDS bakımından zarar Hesabına Esas Metrekare Bedeli (TL) nin sigorta poliçesi üzerinde yazılan sözleşme başlangıcındaki önceki tarifede yazılı tutarlar değil , riziko tarihinde geçerli olan resmi tarifede belirtilen tutarlar olduğu, ZDS bakımından sigorta bedelinin, sözleşme başlangıcındaki önceki tarifede yazılı bedel değil, riziko tarihinde geçerli olan resmi tarifede belirtilen bedel olduğu, ZDS bakımından tarife değişikliği yapıldığında sigorta ettirenler tarafından zeyilname yapılmasına ve ek prim ödenmesine gerek olmaksızın riziko tarihinde geçerli Tarifede yazılı metrekare maliyet değerlerinin ve azami limitlerin uygulanması gerektiği, ZDS yönünden sigorta ettirenlere SMS yoluyla yapılan bildirimlerin hukuken geçerli kabul edilemeyeceği ve merkez üssü Kahramanmaraş̧ olarak tespit edilen 06.02.2023 tarihli iki büyük depremin yol açtığı hasarlara ilişkin olarak ZDS bakımından muafiyet uygulanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. “