Yabancı Nitelikteki Evliliklerde Uygulanacak Hukuk
Yabancılık unsuru taşıyan evlenme ilişkilerine uygulanacak hukukun tayininde; evlenme ehliyet ve şartları, evlenmenin şekli, evlenmenin hüküm ve sonuçları ile evlilik mal rejimleri bakımından farklı kanunlar ihtilafı kurallarının uygulanması söz konusudur.
Hukuki sürecin etkin yönetilmesi, doğru stratejilerin belirlenmesi, güvenilir bir işbirliği ile davanızı en iyi şekilde yönetilebilmesi için hukuki ihtiyaçlarınızı anlayan ve ilgili alanda uzmanlaşmış bir avukatile süreci takip etmenizi önemle tavsiye ederiz.
Evlenme Ehliyet ve Şartları
MÖHUK m. 13/1 uyarınca ; Türk hukukunda evlenme ehliyeti ve şartları eşlerin her birinin, evlenme anındaki milli hukukuna tabi kılınmıştır. Bunun anlamı erkeğin milli hukukundaki koşulların sadece erkeğe, kadının milli hukukundaki koşulların ise sadece kadına uygulanmasıdır.
Türk hukukunda, evlenmek isteyen kişilerin kural olarak 17 yaşını doldurmuş olması aranmakla birlikte, 16 yaşını doldurmuş kişilerin olağanüstü durumlarda hakimin izniyle evlenmesi mümkündür. Temyiz kudretine sahip olmayan kişilerin evlenmesi mümkün değilken, küçüklerin ve kısıtlıların evlenmesi yasal temsilcilerinin iznine tabi kılınmıştır.
Türk Medeni Kanununda sayılan evlenme engellerinin bir kısmı haiz olduğu öneme binaen, doktrinde iki taraflı evlenme engeli olarak belirtilmekte ve bu tür engellerin tarafların sadece birinin milli hukukunda yer alsa dahi, her iki tarafta da aranacağı ve bir tarafın milli hukukunda yer alan bu tür bir evlenme engeline diğer tarafça riayet edilmemesi halinde evliliğin geçersiz olacağı ifade edilmektedir.
İki taraflı evlenme engeli olarak tarif edilen evlenme engelleri, yakın hısımlık, mevcut evlilik, akıl hastalığı, bulaşıcı hastalık ve eşlerin aynı cinsten olmasıdır.
Türkiye’ de evlenmek isteyen yabancılar, vatandaşı bulundukları devlet makamları tarafından tanzim edilmiş ve ilgilinin evlenmeye engel bir hali bulunmadığını gösteren evlenme ehliyet belgesini Türk evlendirme memurluğuna ibraz etmek zorundadır.
Evlenmenin Şekli
MÖHUK m. 13 :
(1) Evlenme ehliyeti ve şartları, taraflardan her birinin evlenme anındaki millî hukukuna tâbidir.
(2) Evliliğin şekline yapıldığı ülke hukuku uygulanır.
(3) Evliliğin genel hükümleri, eşlerin müşterek millî hukukuna tâbidir. Tarafların ayrı vatandaşlıkta olmaları hâlinde müşterek mutad mesken hukuku, bulunmadığı takdirde Türk hukuku uygulanır.
Bu kurala göre ; evlenme hangi ülkede gerçekleştiriyor ise, o ülke hukukunda yer alan şekil koşullarına uyulması halinde Türk hukuku açısından şeklen geçerli bir evlenmeden bahsetmek mümkün olacaktır.
Yabancıların Türkiye’ de Evlenmesi Nasıl Gerçekleşir ?
Evlendirme Yönetmeliği’ne göre ; yabancılar için vatandaşı oldukları devlet makamları tarafından kişinin adını, soyadını, ana ve baba adı ile doğum tarihini ve evlenmesine engel halinin bulunup bulunmadığını gösterir şekilde düzenlenerek verilmiş ve usulüne göre tasdik edilmiş olan belge, evlenme ehliyet belgesi kabul edilir. Evlenme ehliyet belgesinin tarafların vatandaşı oldukları devlet makamlarından bizzat temin edilmesi esastır. Bunun mümkün olmaması halinde bu belge evlendirme memurları tarafından Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü aracılığıyla da istenebilir.
Mültecilerin Türkiye’ de Evlenmesi Nasıl Gerçekleşir ?
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu kapsamındaki yabancılardan ; ikamet izni dışında Türkiye’ de bulunan vatansız, mülteci, şartlı mülteci, ikincil koruma statüsünde bulunanlar ve uluslararası koruma başvuru sahipleri ile geçici koruma kapsamına alınan yabancıların müracaatları evlendirme memurları tarafından kabul edilir. Bunların evlenme manilerinin bulunup bulunamadığı il göç idaresi müdürlüklerince tutulan dosyalarındaki bilgi ve belgelere göre il göç idaresi müdürlüklerince tespit edilerek evlenme ehliyet belgesi düzenlenir ve il göç idaresi müdürlüklerince düzenlenen evlenme ehliyet belgelerine göre yapılan evliliklere ilişkin evlenme bildirimi il göç idaresi müdürlüğüne yapılır.
Evlenmenin şeklinin, evlenme yeri hukukuna tabi kılınmış olması itibariyle Türkiye’de evlenen kişiler, ister Türk vatandaşı ise yabancı olsunlar, Türk hukukunda öngörülen şekil koşullarına uygun olarak evlenmek zorundadırlar. Aksi halde Türk hukuku bakımından geçerli bir evlilik söz konusu olmayacaktır.
Yabancı Ülkede Dini Nikahla Evlenen Kişilerin Evlilikleri Geçerli Midir ?
Yabancı bir ülkede evlenen kişiler de ister Türk vatandaşı ister yabancı olsunlar evlenmenin yapıldığı yer hukukunda öngörülen şekil kurallarına riayet etmek mecburiyetindedirler. Evlenmenin gerçekleştirildiği ülkede medeni veya dini nikahın geçerli olması bu sonucu değiştirmez. Daha açık bir ifadeyle dini nikahın geçerli olduğu bir ülkede dini nikahla evlenen Türk vatandaşlarının veya yabancıların evlilikleri Türk hukuku bakımından şeklen geçerlidir.
Evlenmenin şeklinin, evlenme yeri hukukuna tabi olması kuralının tek istisnası konsolosluk evlenmeleridir. Zira konsolosluklarda gerçekleştirilen evlenmelerde kural olarak, konsolosluğun bulunduğu (yani evlenmenin yapıldığı) ülke hukuku değil, konsolosluğun bağlı olduğu ülke hukuku uygulanır.
Türk hukukunda, yurt dışındaki Türk konsolosluklarının ve Türkiye’deki yabancı konsoloslukların hangi koşullarda evlendirme yapabileceği Evlendirme Yönetmeliği’nde açıklanmıştır. Evlendirme Yönetmeliği 10. Maddesi uyarınca, yurt dışında bulunan ve misyon şefi olan Türk büyükelçileri, konsolosları veya Dışişleri Bakanlığı’nın konsolosluk işlerini yürütmek amacıyla yetki verdiği görevliler, bulundukları devletin hukukunun bu yetkiyi tanımış olması ve eşlerin her ikisinin de Türk vatandaşı olması şartıyla evlendirme yetkisini haizdir.
Evlendirme Yönetmeliği’nin 12. Maddesi uyarınca aynı devlet vatandaşı olan iki yabancı, kendi milli kanunları yetki vermiş olduğu takdirde, o devletin Türkiye’ deki temsilcilikleri önünde evlenebilir.
Evliliğin Hüküm ve Sonuçları
MÖHUK M. 13/3 :
Evliliğin genel hükümleri, eşlerin müşterek millî hukukuna tâbidir. Tarafların ayrı vatandaşlıkta olmaları hâlinde müşterek mutat mesken hukuku, bulunmadığı takdirde Türk hukuku uygulanır.
Türk hukukunda evlenmenin kişisel ve mali nitelikteki hüküm ve sonuçları evliliğin müşterek bir hayat ilişkisi olmasından hareketle eşlerin müşterek milli hukukuna, eşlerin ayrı vatandaşlıktan olması halinde eşlerin mutat mesken hukukuna, bunun da bulunmaması halinde ise Türk hukukuna tabi kılınmıştır.
Evlilik Mal Rejimleri
MÖHUK M. 15 :
(1) Evlilik malları hakkında eşler evlenme anındaki mutat mesken veya millî hukuklarından birini açık olarak seçebilirler; böyle bir seçimin yapılmamış olması hâlinde evlilik malları hakkında eşlerin evlenme anındaki müşterek millî hukuku, bulunmaması hâlinde evlenme anındaki müşterek mutad mesken hukuku, bunun da bulunmaması hâlinde Türk hukuku uygulanır.
(2) Malların tasfiyesinde, taşınmazlar için bulundukları ülke hukuku uygulanır.
(3) Evlenmeden sonra yeni bir müşterek hukuka sahip olan eşler, üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak üzere, bu yeni hukuka tâbi olabilirler.
Eşlerin evlilik mallarına uygulanacak hukuku seçme imkanı kısıtlı da olsa mevcuttur. Buna göre eşler, evlilik malları hakkında, evlenme anındaki mutat mesken hukuklarından veya milli hukuklarından birini açık olarak seçebilir. Böyle bir seçimin yapılmamış olduğu hallerde, evlilik malları hakkında eşlerin evlenme anındaki müşterek milli hukuku, bulunmadığı takdirde eşlerin evlenme anındaki müşterek mutat mesken hukuku, bunun da bulunmaması halinde Türk hukuku uygulanır.
Düzenlemede, eşlerin evlendikten sonra yeni bir müşterek hukuka sahip olmaları halinde bu müşterek hukuku yetkili kılmalarına da imkan sağlanmış olmakla birlikte böyle bir seçimin yapılmış olması halinde üçüncü kişilerin hakları saklı tutulmuştur.
Evlilik malları bakımından menkul – gayrimenkul ayrımı yapılmamıştır. MÖHUK’ un 15. Maddesinin 2. Fıkrasına göre, sadece evlilik mallarının tasfiyesi bakımından geçerli olmak üzere bir menkul – gayrimenkul mal ayrımı yapılmaktadır. Buna göre, taşınmaz malların tasfiyesinde taşınmazın bulunduğu ülke hukuku uygulanacaktır.
Boşanma
MÖHUK M. 14 :
(1) Boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek millî hukukuna tâbidir. Tarafların ayrı vatandaşlıkta olmaları hâlinde müşterek mutad mesken hukuku, bulunmadığı takdirde Türk hukuku uygulanır.
(2) Boşanmış eşler arasındaki nafaka talepleri hakkında birinci fıkra hükmü uygulanır. Bu hüküm ayrılık ve evlenmenin butlanı hâlinde de geçerlidir.
(3) Boşanmada velâyet ve velâyete ilişkin sorunlar da birinci fıkra hükmüne tâbidir.
(4) Geçici tedbir taleplerine Türk hukuku uygulanır.
Boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri eşlerin müşterek milli hukukuna tabi kılınmıştır. Müşterek bir milli hukukun bulunmadığı hallerde eşlerin müşterek mutat mesken hukuku, bunun da bulunmaması halinde Türk hukuku uygulanacaktır.
Boşanma ve ayrılığa uygulanacak hukukun tayininde hangi andaki müşterek milli hukukun veya hangi andaki müşterek mutat mesken hukukunun uygulanması gerektiğine ilişkin özel bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle MÖHUK M.3′ de yer alan genel kural uyarınca dava anındaki müşterek milli hukuk veya dava anındaki müşterek mutat mesken hukuku uygulanacaktır.
Boşanmaya uygulanan hukuk; boşanmanın mümkün olup olmadığı, boşanma ve ayrılığın sebepleri ve koşulları, bu sebep ve koşulların niteliği, boşanma ve ayrılık davası açma süreleri, ayrılık kararının süresi ve hükümleri, boşanma kararının hüküm ve sonuçları, boşanmadan kaynaklı maddi ve manevi tazminat talepleri, boşanmanın eşlerin soyadı üzerindeki etkileri ve boşanmanın eşler tarafından karşılıklı yapılan ölüme bağlı tasarruflara etkisi bakımından yetkilidir.
Bunun yanında eşler arasındaki nafaka taleplerinin ve boşanmada velayete ilişkin meselelerin de boşanmaya uygulanan hukuka tabi bulunduğu açıkça düzenlenmiştir.
Boşanma ve ayrılık davaları esnasında söz konusu olabilecek her türlü geçici tedbir talebi ise Türk hukukuna tabi kılınmak suretiyle geçici tedbirlerin mahiyetine uygun bir düzenleme yapılmıştır.
Evliliğin, evlenme ehliyet ve şartlarına aykırılık nedeniyle hükümsüz kalarak sona ermesinde boşanmaya uygulana hukuk değil, evlenme ve şartlarına uygulanan hukuk yetkilidir.
Türk hukukunda boşanma yalnızca mahkeme kararıyla kurulan bir hukuki işlem olduğu için, MÖHUK’ da boşanmanın şekline uygulanacak hukuk konusunda özel bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Buna karşılık, mahkeme dışında hukuki işlem yoluyla boşanmanın mümkün olduğu bir ülkede gerçekleşen boşanma işleminin şeklen geçerli olup olmadığı Türk mahkemeleri önünde tartışma konusu olursa, MÖHUK M.7’de yer alan genel şekil kurallarının uygulanması yoluyla çözüme gidilmelidir.